Youtube

Instagram

25 Haziran 2011 Cumartesi

beyaz atlı prensler ---> türkiye

bu listeyi hazırlarken sıralamada çok zorlandığım için numaralandırma yapmaya elim varmadı =)))


KIVANÇ TATLITUĞ (1983)


kıvanç 1.jpg


Fotoğraf http://www.meleklermekani.com adresinden alınmıştır.


yazının başında sözün bittiği nokta ile başlıyorum =)) kıvanç'ın yakışıklılığını tartışmıyorum bile... sessizliğe bürünüyorum :P "menekşe ile halil" hariç bütün dizilerini izledim... "gümüş"ün yeri ayrıdır ama ;) kıvanç'la ilgili aklımda kalan şöyle bi anım var benim =)) mankenlik zamanlarında ece erken'in sabah programına tuğba özay ile birlikte konuk olmuştu... çok iyi bi profil çizememişti gözümde... bi de canlı yayında tuğba özay'a yazınca iyice gözümden düşmüştü... sonra itibarını sağlam topladı ama =) gençlikte olur böyle şeyler deyip kapatıyorum bu konuyu =)) başka bi anım daha var... o da ortaköy'de karşılaşmam kendisiyle =)) bi de azra ile yeniden birlikte =( görüşmüyoruz ama azra akrabam olur... severim de kendisini =) kıvanç aileye girdi resmen iyi mi :P

ENGİN AKYÜREK (1981)


Engin Akyürek - Engin Akyürek - Fatmagül'ün Suçu Ne (2010)

Fotoğraf http://www.fanpix.net adresinden alınmıştır.


bu çocuk önceki dizilerinde hiç ilgimi çekmemişti ama ne zaman ki "fatmagül'ün suçu ne?" dizisindeki tipine büründü işte o zaman beni benden aldı =)) onun sayesinde severek takip ettiğim tek türk dizisi bu dizi... dizideki safkan aşık hallerini gong yoo'ya çok benzetiyorum... çok güzel ve aşkla bakıyor ;)


SARP LEVENDOĞLU (1982)



Fotoğraf http://busray.blogcu.com adresinden alınmıştır.


"lise defteri" ile başladı serüvenimiz =)) züppe veya fırlama rollerini iyi kıvırıyor ;) kara yağız delikanlı kontenjanınden giriyor listeye... "gece gündüz" dizisi ile tavan yapmıştı bendeki sevgisi =) sonra beste bereket ile "kalp ağrısı" diye bi dizide oynadı... ben seviyordum ama ömrü uzun olmadı dizinin =( bi de sarp gibi bi çocuğa beste çok mini minnacık kaldı =)

HALUK PİYES (1975)



Fotoğraf http://www.sinemasinemadir.com adresinden alınmıştır.


of ki ne of... sen nasıl bi şeysin böyle demek istiyorum kendisine... "sahte prenses" dizisi ile hastası olmuştum... oyunculuğu da iyi yalnız kendi sesiyle oynamadı çoğunlukla... en son zuhal olcay ile olan polisiye dizileri de tutmayınca mahrum kaldık kendisinden... bi de çok efendi çocuk olunca puanlar klink klink ;)

SOYDAN SOYDAŞ (1974)


REJiME DEVAM


Fotoğraf http://cadde.milliyet.com.tr adresinden alınmıştır.


yine kara yağız delikanlı kontenjanından devam ediyoruz... "gümüş" dizisi ile sevdim kendisini... uzun süre başka bi dizisi olsa da izlesem dedim ama olmadı... en son "kızım nerede" diye bi dizi vardı... orada gördüm kendisini... ama izlemedim diziyi...

UMUT TEMİZAŞ (1980)



Fotoğraf http://m.rezzancankir.com adresinden alınmıştır.


naz elmas ile oynadığı "candan öte" dizisi vardı en son... sırf o var diye izledim diziyi sonuna kadar... sonra bi daha göremedim kendisini... özellikle gülüşüyle bitirir beni =)) çok tatlıdır ;)

ENGİN ALTAN DÜZYATAN (1979)


Engin Altan Düzyatan ve Özge Özpirinççi Cihangir`de - Engin Altan Düzyatan ve Özge Özpirinççi Cihangir`de objektife takıldı.

Fotoğraf http://www.trendus.com adresinden alınmıştır.


oy oy oy... "koçum benim"le başlayan macera sonra büyüyüp serpilmesiyle bizde de büyüyerek devam etti... karizması, tok ses tonu, gülüşü... öyle işte =)))

MEHMET AKİF ALAKURT (1979)


Fotoğraf http://mone-f.tumblr.com/ adresinden alınmıştır.


yine çok efendi ve kara yağız bi delikanlımız daha =) oyunculuğu da iyidir... ben en son "sıla"da izledim... kendi sesiyle oynamamıştı orda ama sonraki dizilerinde oynadı mı bilemiyorum... neyse mühim de değil zaten =)) adam yakışıklı ;) son aldığım habere göre atv'de yayınlanacak olan "reis" dizisi ile ekranlara geri dönüyormuş... tipi de değişmiş baya... merakla bekliyorum ;) ("reis"te kendi sesiyle oynuyor... ilk bölümlerini izledim ama melisa sözen'i çok itici bulduğumdan bıraktım diziyi...)

MEHMET GÜNSÜR (1975)


Mehmet Günsur

Fotoğraf http://www.dizimizi.com adresinden alınmıştır.


evli olduğu için listeye almayacaktım ama tutamadım kendimi =)) biz kendisi için "italyan" gibi yarı porno, konusu bile net olmayan bi filmi bile izlemiş bi nesiliz... en son "aşk tesadüfleri sever"de izledik... ama bence %100 oynamamış o filmde... yine de güzeldi ;) tip için bişey demiyorum zaten =) yerli johnny depp'imiz o bizim =))

NEJAT İŞLER (1972)


Nejat İşler

Fotoğraf http://www.filmlerim.com adresinden alınmıştır.


asi gençlik kontenjanından giriyor listeye =)) "aliye" dizisi ile çok sevdik onu... ama sanırım asıl büyük kitlesini "gülbeyaz" adlı diziyle topladı... ben izlememiştim o diziyi =(

TOLGAHAN SAYIŞMAN (1981)



Fotoğraf http://www.sadibey.com adresinden alınmıştır.


mankenlikten gelip iyi oyuncu olanlardan o da... ben dizilerden çok eski türk filmi tadındaki filmlerinden sevdim kendisini ve oyunculuğunu...

BURAK ÖZÇİVİT (1984)


Burak Özçivit Yapımcıyı Kurtardı

Fotoğraf http://televizyongazetesi.com adresinden alınmıştır.


"zoraki koca" dizisiyle tanıdım ve çok sevdim kendisini... dizi de çok tatlı bi diziydi... kore dizisi tadındaydı ;) şimdi "küçük sırlar" dizisiyle devam ediyor oyunculuğa... yakışıklı çocuk vesselam ;) (şu sıralar "muhteşem yüzyıl"ın kadrosuna katılmasıyla konuşulmakta... malkoçoğlu sakalları ile beni benden alıyor :P)

KEMAL PEKSER (1981)


kemalFotoğraf kemalpekser@instagram adresinden alınmıştır.


"survivor" yarışması ile ünlenip oyunculuğa geçiş yapanlardan... bi ara fena takıntılıydım bu çocuğa... "29-30" diye bi dizi vardı show tv'de... çok da güzel diziydi ama ömrü uzun olmamıştı... orda oynamıştı ilk... gayet de iyi kıvırmıştı bu işi... sonra bikaç projede daha gördüm ama şimdi yok ortalarda... olsa da izlesek ;) bu "survivor" ile ünlü olanlar kervanından bi de uğur pektaş vardır... o da çok başarılı bir arkadaştır ama evli diye bişey diyemiyorum =))

bu liste uzar gider daha ama bi yerde kesmek lazım... çeşitli sebeplerle listeye alamadıklarımı da bu vesileyle saymış olayım... onların da hatırı kalmasın =)))

mehmet aslan, selim gülgören, ozan güven, yunus günçe, murat yıldırım, arda esen, mehmet aslantuğ, kenan imirzalioğlu, burak hakkı, cansel elçin, berk oktay, nihat alptuğ altınkaya, kıvanç kasabalı, mete horozoğlu, serhat tutumluer, erdi bolat, serkan şenalp, arda kural...

listeye baktım da; oyunculuk eğitimi olanlarla olmayanları aynı kefeye koydum diye bana bozulan olmaz inşallah =)))

24 Haziran 2011 Cuma

çerez niyetine vol.1


Fotoğraf http://whatiwore.tumblr.com adresinden alınmıştır.


neon çanta, bileklik... ve hastası olduğum turkuaz oje... bayıldım ;)


bi de bana alyans alacaksan ben böyle incesini seviyorum :P

neden "çerez niyetine" ???

şimdi şöyle ki benim facebook sayfamda çok sevdiğim bi fotoğraf albümüm var =)) insan kendi albümünü sever mi? seviyorum işte :P kasım 2010'dan beri bişeyler paylaşıyorum o albümde... albümümün adı "işte bunu sevdim"... justin timberlake'in bi mc donalds reklamı vardı... hatırlarsınız... "i'm lovin' it" diye de bi şarkısı vardı bu reklam için yaptığı... ben de bundan esinlenerek "i'm lovin' it" koymuştum albümün adını... sonra bi ara "things that i love" olsun dedim... ama baktım gong yoo falan paylaşıyorum... "things" olmayacak =))) en sonunda bari türkçe olsun ve "işte bunu seviyorum" olsun dedim... ancak genel olarak beğendiğim şeylerin yanında anlık beğendiğim şeylerin sayısı daha fazla olduğundan "işte bunu sevdim" olarak revize ettim albümün adını... albümün adı böyle oluştu işte...

herhangi bi yerde gördüğüm ve beğendiğim bir şeyi kısa kısa notlarla ekliyorum oraya... sonra dedim ki bu facebook sayfamla sınırlı kalmasın... wordpress'e de bi kategori olarak taşıyayım bu albümü... isim konusuna gelince "işte bunu sevdim" olsun yine dedim... hatta böyle bir kategori de ekledim bi ara... sonra "bunusevdim" adıyla koresever bi arkadaşımın da blogu var diye kategoriyi kaldırdım... yanlış anlaşılma olmasın diye... sonra başka ne olabilir diye düşününce aklıma "çerez niyetine" geldi... ve nur topu gibi yeni bir kategori sahibi oldum ;)

kategorinin adından da anlaşılacağı üzere bu yazılar hemen bi göz gezdirilip geçilecek şeyler olacak... tam çerezlik yani ;)

22 Haziran 2011 Çarşamba

beyaz atlı prensler ---> güney kore

1 Numara: GONG YOO (1979)



Fotoğraf http://soeulmateskoreanaddicts.wordpress.com adresinden alınmıştır.


milli damadımız =))) yeri sarsılmaz !!! safkan aşık rollerinin ve bakışlarının üstadı... kahve prensimiz... son günlerde her ne kadar dizi çekmeyip bizi kendinden mahrum bırakarak sinir sahibi olmamıza neden oluyorsa da 1 numara ondan başkasına yakışmazdı ;) bu uzun cümleyi nasıl kurdum ben de bilmiyorum :P


2 Numara: HYUN BIN (1982)



Fotoğraf http://www.dramabeans.com adresinden alınmıştır.


secret garden'da burun kıvırdığım adam geldi 2 numaraya yerleşti... Allah'ın sopası yok işte =)) daha önce de yazdığım gibi "late autumn"un fragmanını izlememle birlikte hyun bin fanı olmuştum ki hala da öyleyim =)) filmi daha izleyemedim bu arada =( gamzeleri yeter onun =)) bilen bilir oyunculuğu da şahanedir ;)


3 Numara: CHA SEUNG WON (1970)



Fotoğraf http://ifahisablackjack.wordpress.com adresinden alınmıştır.


işte son gözdem... o nasıl bişey öyle yahu =))) bu arkadaşı 1 numaraya yazmamak için zor tuttum kendimi =)) listeye çok sağlam bi giriş yaptı ama ilk ikiye olan vefamdan dolayı 1'e yazamadım kendisini =)) bi de kim der şu adam 41 yaşında diye o_O hala şoklardayım... oyunculuğu da gayet başarılı... tam karakter oyuncusu ;)


dikkat dikkat !!! listenin buradan sonraki kısmı yaş itibariyle benim klasmanım dışında kalmaktadır =)))


4 Numara: LEE SEUNG GI (1987)


Lee Seung-gi


Fotoğraf http://english.chosun.com adresinden alınmıştır.


gumiho'nun yufka yürekli aşığı... sevimlilikte üstüne tanımam... iyi aile çocuğu modunda... iyi oyuncu... tarz sahibi bir arkadaş... öyle ahım şahım yakışıklı değil ama resmen şeytan tüyü var bu çocukta ;)


5 Numara: KIM BUM (1989)


Uri Kim Bum!!! - kim-bum photo


Fotoğraf http://www.fanpop.com adresinden alınmıştır.


 listenin “genel geçer” anlamda en yakışıklısı ama yaştan kaybediyor :P kendisinin oyunculuğu da iyidir... zaten oyunculuğu iyi olmayanı almadım listeye... sadece yakışıklılıkla nereye kadar =)) değil mi ama? =))


6 Numara: LEE MIN HO (1987)



Fotoğraf http://kdramachoa.com adresinden alınmıştır.


yine sevdiğimiz başarılı arkadaşlardan =)) endamı yeter :P oyunculuğu da iyidir ;)


bi de KIM HYUN JOONG ve JANG GEUN SUK var... hayranları kızmasın ama pek bu listeye alasım gelmedi onları... zevkler ve renkler tartışılmaz tabi =)) ama yine de beyaz atlı prens kontenjanına girebilir potansiyele sahipler o ayrı =)) bana göre oyunculuk açısından biraz daha gelişmeleri gerekiyor... tabi ben bu konuda otorite değilim ama bu da benim naçizane görüşüm ;) ama dizileri olsun izlerim yine bayıla bayıla =)) standart yükselince bu gariplerim liste dışı kaldılar, n'apalım :P

not: başlıktan da anlaşılacağı üzere bu yazının bir de türkiye versiyonu gelecek ;)

18 Haziran 2011 Cumartesi

bu adam yazı yazdırır =)))

cha seung won… 41 kere MAŞALLAH =)))


Fotoğraf http://www.korea-fans.com adresinden alınmıştır.


şu gördüğünüz arkadaş 70 doğumlu yani 41 yaşında o_O düşündüm de 41 yaşında olan böyleyse benim kore’de şansım daha yüksek =)) yaş ilerliyor malum =)) ben kore’ye gidiyorum… tutmayın beni :P


Fotoğraf http://www.crunchyroll.com adresinden alınmıştır.


hong kardeşleri araştırırken gördüm fotoğrafını… hemen şeceresine baktım tabi =)) bi de ne göreyim the greatest love’da oynuyormuş meğer… bu diziyi sıraya almakla çok iyi etmişim ;) hemen izlemeye başlıyorum =)))

Hong sisters: Hong Mi-ran, Hong Jung-eun



Fotoğraf http://www.dramabeans.com adresinden alınmıştır.


peki hong kardeşleri niye mi araştırıyordum ??? işte yaptıkları şu dizilerden sebep =))

17 Haziran 2011 Cuma

49 days...

49 DAYS (2011)... YEH’in “lie to me”si ve lee min ho’nun “city hunter”ı devam ededursun ben “49 days”i izlemeye karar verdim... çünkü bölüm bekleme çilesine girmek istemiyordum… koresever arkadaşların yazılarından sonra “49 days” ve “the greatest love” dikkatimi çeken dizilerden olmuştu… ve bugün bitirdim bu diziyi...

şunu net olarak ifade edebilirim ki boğazıma düğümlendi bu dizi... fantastik ve fazlasıyla duygu yüklüydü... beğendim ben ;) bi de çağan ırmak'ın "prensesin uykusu" isimli filmini hatırlattı bu dizi bana... o filmi de mutlaka izleyin derim ;)


Fotoğraf http://mehanata.net adresinden alınmıştır...


my fair lady'nin yakışıklı/karizmatik avukatı burada ruh bekçisi olarak karşımıza çıktı... muzip ruh bekçisi tiplemesini de gayet iyi canlandırmış ;) bu diziden sonra bi başrol kapacağını düşünüyorum... tabi my fair lady'deki tipi ile "esas oğlan"ı oynasın =)

gelelim diğer iki jöne... bu ikisi ne kadar çok birbirine benziyordu... ilk bölümler kesinlikle ayırt edemedim... yarısından sonra anca alıştım =) bi de isimleri de benzerdi... biri kang min ho, diğeri han kang... tipler de benzer... gel de karıştırma ondan sonra =) yakışıklılık olarak bakarsak kang min ho yani kötü jön kesinlikle daha iyiydi ama rolü gereği han kang (iyi jön) gönlümü kazandı ;)

dizinin ana mesajı da çok sağlamdı... her günümüzü son günümüz gibi yaşamamız ve bize verilen bedenin kıymetini bilmemiz gerektiği çok güzel vurgulanmıştı... özellikle kore'de intihar vakalarının yüksek olduğunu düşünürsek bu mesaj çok yerinde olmuş bence...

ji hyun tam bir peri gibiydi... en kötünün içinde bile en iyiyi gördü hep... song yi kyung ile kader birliği etmeleri ve aralarındaki bağ da olağanüstüydü...

kötü kızımız in jung'u ise dizinin stil ikonu ilan ediyorum =) bu stil ikonlarına ayrıca bi yazıda değineceğim ;)

şimdi de beğendiğim replikler geliyor:

Episode 5

yapamayacağın şeyler için kendini zorlama… yapabildiklerini yap…

Episode 7

koreli gençlere “lütfen intihar etmeyin” mesajı, “size verilen bedenin kıymetini bilin” cümleleriyle veriliyor…

Episode 9

zaman her şeyin cevabını verecektir…

Episode 10

tüm dünya sana karşı dururken bir kişinin elini tutması yeterlidir… (şarkı sözünden uyarladım cümleyi)

istediğin zaman aradığında gelecek olan kişinin ben olduğumu neden bilemiyorsun?…

birbirini en çok seven kişiler, birbirini en çok yanlış anlayanlar olurmuş…

hislerini saklamak belli etmekten daha zordur…

Episode 13

gözlerdeki bakış insanın düşüncesinin aynasıdır…

Episode 18

arkadaş ağaç gölgesi gibidir…

Episode 20

geçirdiğimiz 49 gün sayesinde her günümüzü son günümüz gibi yaşamaya başladık… ve kıymetini bildik…

12 Haziran 2011 Pazar

bi moda postu daha =)) hadi hayırlısı :P

moda olayına bir de bloggerlar penceresinden bakacak olursak; benim severek takip ettiğim birkaç blog var... gelin bu sefer de onlara bi gözatalım ;)

ilki deniz berdan'ın blogu... ben çok beğeniyorum tarzını... gerçi onun tarzında giyinecek ne vücut ne de ortam var bende ama neyse =)) ufkum genişliyor resmen... ben de kendime göre yorumluyorum stil önerilerini ;) fotoğraf kursunda sürekli fotoğraf inceleyerek gözümüzü terbiye etmemiz tavsiye olunurdu bize... ben de bu blogları inceleyerek gözümü stil anlamında terbiye ediyorum denilebilir ;)


http://deniz-berdan.blogspot.com


keşke blogspot'ta olmasaydı da subscribe olabilseydim bloguna... gerçi feedreader ile de blogunu takip ediyorum ancak wordpress subscribe olayı daha pratik geliyor şu sıralar... çünkü takip ettiğim sitelerde yeni post olduğunda mail ile bilgilendiriliyorum ;) ne diyim herkes wordpress'te yazsın istiyorum =))

ikinci blog buse terim'e ait... evet kendisi fatih terim'in küçük kızı olur... buse de stil konusunda çok güzel önerilerle geliyor... onun blogunu da severek takip ediyorum... maalesef o da blogspot yazarı =(

edit: blogspot yazarı iken ve kendi halinde yazarken daha çok takip ediyordum buse terim'i... ama işi büyütüp basında da olumlu olumsuz daha fazla yer almaya başladığından beri takip etmeyi bıraktım...


http://buseterim.blogspot.com/


bi de eda taşpınar'ın da blogu olsaydı da takip etseydik keşke... ama wordpress'te yazsın tabi =) belki vardır da ben bilmiyorumdur... göremedim ben... eda taşpınar'la ilgili bi çift kelam etmek isterim... şöyle ki kadını yıllarca ikoncan olarak tanıttılar bize... ve hep soğuk baktık ona... ama acun'un dans yarışmasıyla aslında ne kadar tatlı bi insan olduğunu gördük değil mi? ben artık çok seviyorum onu... tarzına diyecek bişey yok zaten... "eda blog açsana" kampanyası mı başlatsak, n'apsak :P

şimdilik bu kadar ;)

not: ben bu blogları tesadüfen bulup takip etmeye başlamıştım... yazıyı bitirdikten sonra aklıma bi soru takıldı: "acaba moda konusunda kimler okunuyor en çok?" diye merak ettim ve şu yazıya ulaştım... bi gözatın isterseniz ;)

not 2: yazıda geçen diğer 3 siteyi de inceledim uzun uzun... hepsi çok güzel... tavsiye olunur efenim ;)

http://www.offnegiysem.com


http://www.iconjane.com


http://modacadisi.blogspot.com

10 Haziran 2011 Cuma

biraz da moda ;)

eskiden takip ettiğim bi site vardı... ama sonraları unuttum ben bu siteyi... bugün birden aklıma düştü yine =)) "ya noldu o site acaba? bi bakayım hala devam ediyorlar mı?" dedim ve baktım devam ediyorlar ;)

hani bazen sokakta gördüğünüz birinin üzerinde bişey beğenir ve çevirip nerden aldın diye sormak istersiniz ama çoğunlukla da soramazsınız ya (en azından ben soramıyorum)... işte bu site tam da bu ihtiyaca cevap verir nitelikte... her tarzdan insan var sayfada... uçuk diye tabir edebileceğimiz tarzlar da var, normal tarzlar da... paylaşılan fotoğraflardaki kıyafetlerin nereden alındığı da sol tarafında veriliyor ;) bilen bilir moda türkiye'nin sitesindeki sokak modası bölümünden bahsediyorum... bi gözatmak isteyenler için işte link:

http://www.modaturkiye.com/sokak-modasi/?p=photoindex

5 Haziran 2011 Pazar

7th Heaven

bugün eski fotoğraf albümlerimi düzenlerken "adam lavorgna" için yaptığım albümü hala sakladığımı farkettim =)) bi zamanlar hastasıydım kendisinin =)) kendisini tanımama vesile olan dizi "7th Heaven"ın da ayrıca hastasıydım... ne severdim diziyi... kaçırdığım bölümler için günlerce üzüldüğümü bilirim... çok naif ve içinde güzel mesajlar barındıran bi diziydi... trt'de "kalabalık ve mutlu" adıyla yayınlanmıştı... amerika'ya gidince bulabilirsem 11 sezonunun DVD'sini de almayı düşünüyorum...


"adam lavorgna" diziye "jessica biel"in sevgilisi olarak katılmıştı... hatta sanırım gerçek hayatta da sevgili olmuşlardı... "jessica biel"i de bu dizi vasıtasıyla tanımış ve sevmiştim... hala da severim... işte o günlerden bir fotoğraf çekimi... çok yakışıyorlardı birbirlerine ;)

Adam Lavorgna Photos

Fotoğraf http://www.celebs101.com adresinden alınmıştır.


bu da dizinin ilk sezonunun jeneriği... jenerik şarkısı da müthişti... yine olsa da izlesek bu şahane diziyi ;)


[dailymotion id = x17911]

1 Haziran 2011 Çarşamba

mim... ilk kez ;)

sevgili blog kardeşlerim, mim'i yazmaya başlamadan önce size şunu sormak isterim... bu "mim" kelimesinin bi açılımı var mıdır? yoksa "mimlemek" fiilinden mi gelmektedir kelime? "bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp"mış =)) bi de bu soruları kim hazırlamış onu merak ettim =))) şimdi gelelim cevaplara:

Hayalindeki meslek nedir?

valla şöyle sanatla iç içe olduğum bi mesleğim olsun isterdim... Sevgim ne güzel söylemiş keşke piyanist olaydık mesela ;) buradan yeri gelmişken bizi piyano aşığı yapan norveçli abimiz sevgili Ketil Bjornstad'a sevgiler =))) (Ketil abi bunu anlamak için türkçe öğreneceksin artık :P )

Yazın sürmeyi en sevdiğin parfüm?

parfümlerimi yaz-kış diye ayırmıyorum... bi parfüme takıp sürekli onu kullanıyorum... bu ara takıntım "coco chanel"...


En önemli makyaj hileniz?

aslında öyle belirgin bi makyaj hilem yok... genelde yoğunluğu gözlere ve yanaklara veririm... göz kalemlerim, kahverengi rimelim, allığım olmazsa olmazlarım... hile sayılır mı bilmem ama göz kalemini sürdükten sonra elimle dağıtarak buğulu bi etki oluşturmaya çalışırım ;)

Çay mı kahve mi? Şekerli/şekersiz? Sütlü/sütsüz?

tabiki ÇAYYYY ;) uzun süredir şekersiz içiyorum ;)

Tam şu anda kucağınıza bir cin düşseydi ve 3 dilek hakkiniz olduğunu söyleseydi, ne olurdu?

ne olacak... tabi ki dileklerimi sıralardım hemen =)

gong yoo ile evleneyim (hyun bin de olur :P)

rahat, sağlıklı, huzurlu, mutlu bi hayatım olsun...

bi de hemen profesör olsam fena olmaz =))

Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği ve tatli. Bu öğünlerden ömrünüz boyunca yalnızca bir tanesini seçmek zorunda kalsanız,hangisi olurdu?

tereddütsüz KAHVALTI... her öğün yerim ;)

Eğer Hello Kitty olsaydınız, kurdelanız ne renk olurdu?

=))) sarı veya kahverengi... yok yok TURKUAZ olurdu ;)

Eğer ömrünüz boyunca yalnızca bir tane takı takma seçeneğiniz olsaydi bu ne olurdu?

takı olayında da parfüm gibi dönem dönem bişeylere takarım... sürekli onunla dolaşırım... bu; küpe, kolye, bileklik veya saat olabilir... ama bişeyi seçmem gerekiyor galiba =)) o zaman saat diyorum ;) çünkü iyi bi saat resmen sınıf atlatıyor =)) erkeklerde de büyük karizma unsuru bence ;) güneş gözlüğü ve topuklu ayakkabı da sınıf atlatan unsurlardan... bayanlar için tabi =)))

Sahip olmak istediğiniz bir yetenek?

karşındakinin düşüncelerini okuyabilmek =))

Bitince almaya devam edeceğiniz bir kozmetik ürünü?

kahverengi rimel... arko nem böğürtlenli el kremi... aslında bende oje takıntısı var ama o bitmiyor malum =)) sürekli yenileri ekleniyor ;) şu anda "turkuaz"a takmış durumdayım =)


Eğer geleceği görme şansınız olsaydı, görmek ister miydiniz? Evetse tam olarak neyi görmek isterdiniz?

evet isterdim... 5 yıl sonrasına gidip bi bakardım, hâlâ bekâr mıyım diye :P

Gizli ünlü aşkınız kim?



işte bu soruda biraz sıkıntı var =)) tabiki GONG YOO diyeceğim ama HYUN BIN de ilk sırayı fena halde zorluyor =))) tabi secret garden'daki haliyle değil de late autumn'daki haliyle dikkatimi çekmiştir kendisi =)



Neden blog tutmaya başladınız?

2004 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra yaklaşık 3 dönem kadar evde oturdum... iş arıyordum tabi... ama durum pek parlak değildi... işte bu sırada blogları keşfettim... yalnızlığıma ortak oldular resmen... uzun süre takip ettiğim bir sürü blog oldu... özellikle yurt dışında yaşayan türklerin yazdığı blogları çok seviyordum... kısacası iyi bi okuyucuydum önceleri... tabi bu sırada "ben de mi yazsam acaba" diye düşünüyordum hep ama nedense cesaret edemedim bi türlü... sene 2006 oldu... baktım işsizlik aldı başını gidiyor, master yapayım bari dedim... 2007'de master'ım devam ederken okulda bi tübitak projesinde çalışmaya başladım... sonra 2008 Mayıs'ta cesaretimi toplayıp açtım blogumu... 2008 Eylül'de de asistanlık geldi... blog uğurlu geldi sanırım =)) o günden beri akademik hayat ile blog hayatının içindeyim =) şimdi de doktora yapıyorum...

yeri gelmişken bi konuya değinmeden edemeyeceğim... master yılları çok güzel geçti benim için... ve lisansta edinemediğim kadar çok sayıda iyi dost edindim master yaparken... hala da birlikteyiz onlarla (maşallah)... hatta grubumuzun bi adı bile var... BKT... "bütün kızlar toplandık"tan geliyor adımız =)) tahmin edebileceğiniz üzere 8 kişiden oluşan bi kız grubuyuz biz =) buradan sevgili master arkadaşlarım sevgi, merve, eren, sezen, elif, selin ve beril'e selam etmek isterim... canlarım benim... iyiki varsınız ;)

i'm sorry, i love you


Fotoğraf http://beautyinseconds.wordpress.com adresinden alınmıştır.


I'M SORRY, I LOVE YOU (2004)... sonunda eniştem so ji sub'un bi dizisini izledim =)) nerden mi eniştem oluyor... bakınız =)

korece adı "미안하다, 사랑한다 / Mianhada, Saranghanda" olduğundan dizi kısaca "misa" olarak da adlandırılıyor... dramın yoğun olduğu bi dizi... so ji sub enişte de tam sert rollerin oyuncusuymuş... onu gördüm net olarak =)) bi bağırıyo baya ödünüz kopuyo =)) bi de dizi boyunca ağzından sakızı eksik olmadı... yüzük bile yaptı sakızı =))

dizinin konusu evlatlık verilen çocuklar üzerine kurulu... konuyu detaylı anlatmayacağım... sadece aklımda kalan yerleri aktaracağım yine... diziyi izlediğim süre boyunca so ji sub'un oynadığı karakterin yalnızlığı içimi burktu baya =( neyse sonra kendine tutunacak bi dal buldu garibim =) o da "lim soo jung" oldu... kızımız bu dizideki rolü ile gözümdeki itibarını kurtardı biraz =) ama yine de beğendiğim oyuncular kategorisine girebilmiş değil... so ji sub ile kimyası gong yoo'dan daha iyi tutmuş ama... onu söyleyebilirim rahatlıkla... daha önce de söylediğim gibi benim bi diziyi/filmi beğenmem için oyuncuların kimyalarının iyi tutmuş olması şart... başka bi deyişle maya sağlam olmalı ;) bunu bi kere daha gördüm bu dizi ile... "finding mr. destiny"de hiç beğenmemiştim lim soo jung'u... işte tam da bu sebeptendi beğenmemem...

 I'm Sorry I Love You (Misa) Picture


Fotoğraf http://www.spcnet.tv adresinden alınmıştır.


dizide çiftimizin içimizi titreten sahneleri mevcut tabi... ilki avustralya'da iken gerçekleşen, meşhur sokakta uyuma sahnesi... bi tanesi ışıklarda so ji sub'un lim soo jung'u paltosuyla sardığı bölüm... bi diğeri lim soo jung'un so ji sub'un evine geldiğinde so ji sub'un kızın beline dolanarak "gitme... yanımda kal... sana ayak bağı olmam" deyişi... bi de otel odasındaki sahneler =) tabi böyle deyince gözünüzde abuk şeyler canlanmasın... gayet masumane sahnelerdi hepsi... işte o sahnelerden birinde lim soo jung'un ağzından dökülenler:

''dünyadaki en acınılası insan hiç hatıraları olmayanmış... sanırım hayatımın geri kalan kısmını bir hatıra ile yaşayabilirim..."

böyle işte... belki zamanında izleseydim daha çok severdim bu diziyi... yine de sevdim ama eski dizi sonuçta... koreli yapımcılar şimdi daha iyiler dizilerde ;)