Youtube

Instagram

31 Aralık 2010 Cuma

Feedreader

Uzun süredir kullanıyorum ve çok memnunum ama bi türlü yazısını yazamamıştım... Şimdiye kısmetmiş =))

http://www.feedreader.com/


Feedreader beğendiğiniz siteleri tek bir kanaldan takip edebilmeniz için tasarlanmış süper bir program... Ben severek kullanıyorum =)) Programı internetten indirip bilgisayarınıza kurduktan sonra siz de kolayca kullanmaya başlayabilirsiniz... Şöyle ki beğendiğiniz ve takip etmek istediğiniz sitenin geri beslemesine abone olarak o siteyi Feedreader'a ekleyebilirsiniz...  Böylece o siteye her yeni post eklendiğinde bundan haberiniz olur ve tek tek sitelere gitmeye gerek kalmadan bütün beğendiğiniz siteleri tek bir kanaldan okuyabilirsiniz !!! Çok büyük rahatlık değil mi?

Geri beslemeye abone olmak için adres çubuğunun altında bulunan durum çubuğundaki turuncu RSS butonuna tıklamanız yeterli...

File:Feed-icon.svg

RSS = Really Simple Syndication


Sonraki gelen sayfada "bu özet akışına abone ol"u tıklayın... Google Reader'a eklenecektir site... Aynı zamanda Feedreader da "eklemek istiyor musunuz?" diye uyarı verecektir... Ona da evet derseniz Feedreader'a da eklenmiş olur site... "Madem Google Reader var, neden Feedreader kullanıyorsun?" derseniz, ben Feedreader'a çok alıştım ve Feedreader'ı daha kullanışlı buluyorum açıkçası... Tavsiye ederim ;) Paragrafın başında belirttiğim RSS butonuna tıkladığınızda açılan sayfa Google Reader sayfasıdır... Beğenirseniz onu da kullanabilirsiniz... Tercih sizin =))

İşte benim Feedreader'ım...




Dipnot: Siz de benim gibi Google Chrome tarayıcı kullanıyorsanız RSS işleri biraz karışık... "Ctrl+B" ile beslemeler görülebiliyor ama ben abone olmayı beceremiyorum açıkçası... Beğendiğim siteyi bir de Internet Explorer'da açıp oradan RSS beslemesine abone oluyorum...

Öte yandan hızından ve görselliğinden dolayı Google Chrome'u da şiddetle tavsiye ediyorum ;)

4 Aralık 2010 Cumartesi

Timur Selçuk "Beni kör kuyularda"

günlerden perşembedir... işe biraz geç gidilecektir... geç gidileceğinden kahvaltı da evde yapılacaktır... kahvaltı masasına oturulur... anne, tv'de "bir istanbul masalı" adlı eski dizinin tekrarını izlemektedir... kız, kahvaltı etmektedir... dizinin bir sahnesinde esas adam efkârlıdır ve müzik çalarında bir şarkı çalmaya başlar... kahvaltı eden kız azeri zannettiği bu şarkıyı çok beğenir... sonra araştırmak üzere şarkıyı aklına not eder... araştırmasını yaptığında fark eder ki şarkıyı "timur selçuk" söylemektedir... makamı da en sevdiği makam olan "kürdîli hicâzkâr"dır... işte o muhteşem şarkı...


Bir "Ümit Yaşar Oğuzcan" şiiri ve "Münir Nurettin Selçuk" bestesi...


BENİ KÖR KUYULARDA


Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.


En yakın zamanda bu şarkının da içinde bulunduğu Timur Selçuk'un "Babamın Şarkıları" isimli albümü edinilecek...


Timur Selcuk - Babamin Sarkilari CD Front coverFotoğraf http://www.coverdude.com/cd-covers/6408-timur-selcuk-babamin-sarkilari.html adresinden alınmıştır.

1 Aralık 2010 Çarşamba

Rihanna'nın dövmeleri...

"Dövme"ye bayılıyorum... Ama dövme dediğin öyle çok abartılı olmayacak ve az sayıda olacak... Rihanna küçük küçük sevimli dövmeleriyle iyi bir örnek... Fazla sayıda dövmesi olmasıyla ise kötü bir örnek bence... Velhasıl-ı kelâm bu konuda "Azı karar çoğu zarar" düsturunu benimsemekteyim =)) İşte beğendiğim Rihanna dövmeleri...


Fotoğraf http://www.drnumb.com/blog/rihanna/ adresinden alınmıştır.

Fotoğraf http://digigum.wordpress.com/tag/artwork/ adresinden alınmıştır.

Fotoğraf http://www.stylelist.com/2010/08/12/rihanna-tattoo-typo/ adresinden alınmıştır.

celebrity tattoos
Fotoğraf http://www.griskin.com/clover-tattoo-gallery-15415/ adresinden alınmıştır.

25 Kasım 2010 Perşembe

"Kore Dizileri"ni izlemeye nasıl mı başladım?

Şöyle ki uzak doğu yapımı dizileri izlemeye Sevgi'nin (http://kaktuscicegi.tumblr.com/) sayesinde "Hana Yori Dango" ile başladım...

[caption id="" align="aligncenter" width="320" caption="Hana Yori Dango (Boys Over Flowers-Japon)"][/caption]

Fotoğraf http://asiaaddiction.blogspot.com/ adresinden alınmıştır.


İzledim, beğendim ama sonra bir müddet ara verdim... Ameliyat olduktan sonra evde dinlendiğim dönemde Sevgi bu sefer bir Kore dizisi olan "Coffee Prince"i getirdi... Diziye bayıldım... "Gong Yoo"nun hastası oldum... (Bununla ilgili detaylı bir yazı da yazmıştım hatırlarsanız...) Hala da hastasıyım ayrıca ^^

[caption id="" align="aligncenter" width="400" caption="Coffee Prince"]Coffee Prince[/caption]

Fotoğraf http://kdrama-heaven.blogspot.com/ adresinden alınmıştır.


Sonra yine Sevgi'nin getirdiği dizilerden "Hano Yori Dango"nun Kore versiyonu olan "Boys Over Flowers"ı izledim... Onu da çok beğendim... Kim Bum çok çok çok tatlıydı =)

[caption id="" align="aligncenter" width="466" caption="Boys Over Flowers-Kore"][/caption]

Fotoğraf http://greatshowsontv.blogspot.com/2009/06/boys-over-flowers.html adresinden alınmıştır.


Eee devam edeyim bari dedim ve "You're Beautiful"u izlemeye başladım ama onu çok beğenmedim açıkçası... Çünkü "Coffee Prince" ve "Boys Over Flowers" ile çıta çok yükselmişti... Ama yine de bitirdim diziyi ve Kore dizisi izlemeye devam ettim... Virüs kanıma girmişti bir kere =))

[caption id="" align="aligncenter" width="400" caption="You're Beautiful"][/caption]

Fotoğraf http://yuyaindou.blogspot.com/2010/08/he-is-beautiful-korean-drama.html adresinden alınmıştır.


Sıra "Beethoven Virus"a geldi... Ona da bayıldım... "You're Beautiful"da sevmediğim esas oğlanı bu dizide çok sevdim... Bi de 40 yıl düşünsem bir Kore dizisi vasıtasıyla klasik müzik kültürümün gelişeceği aklıma gelmezdi =))) Ey Kore dizisi sen nelere kâdirsin demek istiyorum burada :P

[caption id="" align="aligncenter" width="316" caption="Beethoven Virus"][/caption]

Fotoğraf http://azndrama.wordpress.com/2010/04/10/beethoven-virus/ adresinden alınmıştır.


Dört tane Kore dizisi izledikten sonra iyice kıvama geldim ve kendi başıma yeni bir Kore dizisi keşfettim... "Playful Kiss"... Hemen Sevgi'ye ulaşıp indirmesini rica ettim... O da indirip verdi sağolsun ;) Bu dizi de çok çok güzeldi yine... Tadı damağımızda kaldı... Dizi çok beğenilmiş devamını çekmişler =))) You Tube için special edition olarak... Onun da 5 bölümünü izlemiş bulunuyorum ;)

[caption id="" align="aligncenter" width="349" caption="Playful Kiss"]Playful Kiss[/caption]

Fotoğraf http://inhearitplay.wordpress.com adresinden alınmıştır.


Kore dizilerinin soundtrack albümlerine de ayrıca dikkat çekmek isterim... Hepsi birbirinden güzeldi ;)

Velhasıl-ı kelâm bu sevda bitmez, böyle devam eder... Etsin bi şikayetim de yok... ben halimden memnunum ;)

24 Kasım 2010 Çarşamba

tumblr

tumblr'da da yazmaya başladım... tumblr "twitter'ın bloglu versiyonu" olarak tanımlanabilir =)


işte adresim ;)

31 Ekim 2010 Pazar

Korece öğreniyorum =))


Korece öğrenmeye çabalıyorum... Daha çok başındayım ama ilerleyeceğimi düşünüyorum ;) Kendi başıma halledemezsem Korece kursuna da gideceğim... Korece ilk yazdığım kelime tabi ki "Gong Yoo" oldu =))


Faydalandığım üç tane web sitesi var... İlk adresteki "korece ilk adım" başlığında dilin mantığı anlatılıyor... Bu yazıyı okuyunca "korece"den korkmuyorsunuz =) Üçüncü adreste ise "korece"nin ingilizce olarak anlatıldığı pdf ders notları ve cok eglenceli video dersler bulunmakta ;)

http://sanalkoreceegitimi.tr.gg websitesi kapanmış sanırım :(


http://world.kbs.co.kr/learn_korean/lessons/e_index.htm


http://www.talktomeinkorean.com/


Kolay gelsin ;)

22 Ekim 2010 Cuma

to be continued...

Evet uzun zamandır yazmadım... Farkındayım... Bu dönem işler biraz daha yoğun maalesef... Bu arada vakit buldukça Korece öğrenmeye çalışıyorum... Bu konuda faydalanılacak güzel internet siteleri var... Yakında bununla ilgili bir yazı yazacağım... Yani "to be continued"...

5 Eylül 2010 Pazar

Ben de Chanel 505 oje istiyorum !!!

Başlık yeterince açıklayıcı sanırım... "Ben de Nişantaşı çocuğuyum" gibi oldu biraz ama idare edin =))) Bu ojeye bayıldım... Bi ara Harvey Nichols'ta satılmış ama kaçırdım tabi...

Chanel Particuliere Chanel Particuliere Le Vernis Nail Colour


Fotoğraf http://www.vampyvarnish.com adresinden alınmıştır...

Fringe

Uzun zamandır "Fringe" ile ilgili yazmayı düşünüyordum ama tembellikten erteledim hep... Dün çok güzel bi bölüm izledim... 2.sezon, 16.bölüm... Onun şerefine "Fringe"in blogumda yer alma vaktinin geldiğini düşündüm ;) Gerçi 2.sezon 11.bölüm aynı derecede hayal kırıklığı idi ama neyse... İzleyince anlarsınız demek istediğimi... Biraz da gizem kattım olaya =)))







"Fringe" FBI'ın sınır bilim departmanını konu alan bi dizi... Dizinin detaylı konusunu şuradan okuyabilirsiniz... "Lost"un yapımcıları yapıyor yine diziyi... Başrollerde Anna Torv ve Joshua Jackson yer alıyor... Joshua Jackson'ı "Dawson's Creek"ten hatırlarsınız... Bu konuda başka bişey dememe gerek yok herhalde :P

[caption id="" align="aligncenter" width="261" caption=""Peter Bishop" rolündeki "Joshua Jackson""]Joshua Jackson - Fringe[/caption]

Fotoğraf http://www.daemonstv.com adresinden alınmıştır...


23 Eylül'de 3.sezonu başlayacak olan diziyi izlemesi çok keyifli... "Flash Forward" gibi tadı damağımızda da kalmayacak... "Flash Forward" California'da geçiyordu... "Fringe" Massachusetts ve civarındaki eyaletlerde geçiyor... Bunu neden belirttiğime gelince... Önümüzdeki Mayıs ayı gibi Elif ile Amerika'ya gitmeyi düşünüyoruz... California ilk tercihimiz ama ben bu dizi ile birlikte kuzeye de ısındım ;)

29 Ağustos 2010 Pazar

Coffee Prince

Coffee Prince

Fotoğraf http://kdrama-heaven.blogspot.com/ adresinden alınmıştır.


COFFEE PRINCE (2004)... Sevgicim sağolsun bi kore dizisi getirmişti bana... Adı "Coffee Prince"... Dizi 17 bölüm... Dün tamamladım... Süper bir diziydi... Şiddetle tavsiye ederim... Eun Chan & Han Kyul aşkını izlemek çok keyifliydi... Dizinin konusunu şuradan okuyabilirsiniz... Online olarak şuradan izleyebilirsiniz...

[caption id="" align="aligncenter" width="480" caption="Eun Chan & Han Kyul aşkı..."][/caption]

Fotoğraf http://www.asianpopcorn.com adresinden alınmıştır.


Aşağıda gördüğünüz yakışıklı dizinin başrol oyuncusu olur... Ona ayrıca değinmek istedim... Hakediyor çünkü ;)




[caption id="" align="aligncenter" width="320" caption="Gong Yoo"][/caption]

Fotoğraf http://aamiera.blogspot.com adresinden alınmıştır.


Diziden bölümler izlemek için...






26 Temmuz 2010 Pazartesi

İDO "mehtaplı geceler"


Kulağa çok hoş geliyor değil mi? Ama durum hiç de sandığınız gibi değil...


Kadıköy Adalar İskelesi'nden 20 TL verilip bilet alınır... Program şöyle zannedilir... Fasıl eşliğinde Anadolu Hisarı'na gidilecek... Anadolu Hisarı'nda 70 dak. mola verilecek... Güzel bi balık yenecek... Üzerine nutellalı dondurma yenip Üsküdar'a dönülecek... Ama hiç de umduğumuz gibi olmadı... Biletin üzerinde yazmasına rağmen ne giderken, ne Anadolu Kavağı'nda ne de dönerken fasıl vardı... Vapur Anadolu Kavağı'na geç vardığından 70 dakika yerine 30 dakika mola verildi... O dar arada balık ekmek boğazımıza dizilerek yendi... Üzerine dondurma alındı ama vakitsizlikten elde dondurmalar vapura geri dönüldü...

Biz yine çok eğlendik ama İDO "mehtaplı geceler" tam anlamıyla hayal kırıklığıydı... İDO'dan ricam bari biletin üzerindeki fasıl ibaresini kaldırın...

Bu arada sonradan esnaftan öğrendik ki fasıl vapurda değil Anadolu Kavağı sahilde oluyormuş ama rahatsız tipler yüzünden kaldırılmış =(

18 Temmuz 2010 Pazar

Kilyos Seanergy Beach Club

Bugün BKT (bütün kızlar toplandık) grubumla Kilyos Seanergy Beach Club'a gittik... Seanergy Gümüşdere köyünde... Şehir Fırsatı'ndan indirimli giriş almıştık... Giriş biletinin içine karışık tost ve portakal suyu da dahil idi... bunu niye belirttiğimi az sonra anlayacaksınız =))

çok keyifli bi yolculuk geçirdik... özellikle ormanın içinden gittiğimiz bölüm süperdi... denize gelince sabah fena değildi ama öğleden sonra biraz daha kirliydi... öğlene doğru acıkınca karışık tost-portakal suyundan oluşan menümüzü almak üzere yemek bölümüne geçtik... ancak önce protakal suyu yok onun yerine ne içersiniz dendi... neyse içeceklerimizi söyledik... sonrasında hayatımda gördüğüm en kötü tostu getirdiler önümüze... doğru dürüst basılmamıştı bile ve tostlar kaşarlıydı... bizim tostlar karışıktı deyip geri gönderdik tostları... sonra 3 tostu geri alıp bir tostu masada bıraktılar... sonra yeni karışık tostlarımız 3 adet olarak geldi... masadaki kalan tost alındı... ama yerine dördüncü bi tost gelmedi... gelen tostlardaki sucukların kabukları soyulmamıştı... 4. tost da biz uyardıktan sonra geldi ve içinde biraz sucuk biraz sosis vardı... sinir katsayımız iyice yükseldikten sonra tekrar plaja geçtik... biraz daha denize girdikten sonra plajı terkettik... lavabolar ve soyunma kabinleri de tesise giriş için aldıkları parayı haketmiyordu... neyse biz moralimizi bozmadık ve Sarıyer sahilde balık keyfi yaparak günümüzü tamamladık... herşeye rağmen keyifli bi pazar geçirdik... bu yazıyı yazmamdaki asıl amaç şu son cümledir:

Kilyos Seanergy Beach Club'a gitmeden önce bi kere daha düşünün derim...

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Exlibris (Bookplate)

Yeni keşfettim... Süper bişey ;) "Exlibris nedir?" diyenler için...


http://www.aed.org.tr/




[caption id="" align="aligncenter" width="400"]Ex libris by Maurizia Marini for Bodio Lomnago 2008 İşte buna bayıldım... Maurizia Marini tarafından Bodio Lomnago için tasarlanmış...[/caption]

Exlibris fotoğrafı www.artifexlibris.com adresinden alınmıştır.


Daha modern bir yorumunu da aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz...


[vimeo http://www.vimeo.com/56922399 w=400&h=300]

27 Haziran 2010 Pazar

Justin'in keşfi Esmée Denters


Esmée Denters Hollandalı bi youtube starı iken Justin Timberlake tarafından keşfedilir ve hayatı değişir. Öyle ki Justin albümünün prodüktörlüğünü üstlenir ve şarkısı "Love Dealer"da kendisine eşlik eder. Peri masalı gibi =)) Bu arada "Love Dealer" şarkısı çok iyi ;) Sesi de güzel. Yani başarıyı hakediyor.

18 Haziran 2010 Cuma

Marshall'ın Reklam Müziği

Son günlerde en çok ilgimi çeken reklam olmuştur Marshall'ın reklamı... Özellikle müziğini çok beğeniyordum... Araştırdım buldum :) Buyrun efendim... İzlandalı Jónsi söylüyor... Go do...

12 Haziran 2010 Cumartesi

Uzaydan Görünen Heykeller - Kapadokya


Bugün TRT'de Sevim Gözay'ın "Şehrin Rengi" programını izliyordum... Ve bu projeyi gördüm... Çok hoşuma gitti... Andrew Rogers bu proje ile hem yöre halkına istihdam sağlamış hem de çok güzel eserler ortaya çıkmış... Proje ile ilgili detayları şuradan öğrenebilirsiniz...


Fotoğraflar www.andrewrogers.com adresinden alınmıştır.


Adrese girip "Land Art" bölümünden "Türkiye"yi seçerseniz bütün çalışmaları görebilirsiniz...

9 Haziran 2010 Çarşamba

Akyaka'dan Ören'e

Muğla'ya bağlı Akyaka çok güzel ve şirin bir yer ancak denizi kötü... Çok dalgalı ve çamur gibi bir denizi var... Sabahları deniz çok güzel... Çarşaf gibi ama bu sefer de buz gibi... Girilmiyor... Dolayısıyla bu yıl tatil rotamızı Akyaka'dan Ören'e çevirmeyi düşünüyoruz... Neden mi Ören... Şöyle açıklayayım... Akyaka'dan tekne turu ile Gökova Körfezi'ndeki güzide koylar gezilebiliyor... Bu koylardan biri de Akbük Koyu... Bu koya hayran kalmıştık gittiğimizde... Ancak koy civarında Akyaka'daki gibi yerleşim yoktu... Akyaka'da kalıp hergün Akbük'e denize gidelim desek de kara yolu ile 30 km mesafede idi... Yani hergün gidilemezdi... Biz de şöyle düşündük... Akbük koyuna yakın bir yerde kalınıp hergün o şahane denize girilebilir... Netten araştırırken aradığımız yerin Ören olduğunu keşfettim... Dolayısıyla bu sene Ören'e gitmeyi planlıyoruz... Gidince izlenimlerimi paylaşırım buradan...

2 Mayıs 2010 Pazar

Mesleğim

Mesleğimi seviyorum =)




[caption id="" align="aligncenter" width="432" caption="Arıtılmamış ve arıtılmış tekstil atıksuyu"][/caption]

1 Nisan 2010 Perşembe

Light Graffiti Denemeleri (Vol.1)

Herşey aşağıdaki fotoğrafı "digital photography school"un web sitesinde görmemle başladı.

[caption id="attachment_502" align="aligncenter" width="300" caption="Fire Island by Sebastien.b (http://digital-photography-school.com/)"][/caption]

Hemen bi el feneri edinip denemelere başladım. Tam 2 saatimi verdikten sonra aşağıdaki sonuçları elde ettim:






Malzemeler: 1 adet Nikon D80 fotoğraf makinesi, 1 adet el feneri =)) Shutter modu... Pozlama süresi 20 saniye... ISO 400-800 arası... White Balance otomatik...  AF-A ve AF-C modları denendi...

Şöyle ki ben bu sonuçları tripod ofiste olduğundan feneri sabit tutup makineyi hareket ettirerek elde ettim. Normalde makineyi tripodla sabitleyip feneri direkt lense doğru tutarak şekilleri elde etmek gerekiyor. Onu da deneyip burada paylaşacağım ;) Yani "to be continued..." =))

28 Mart 2010 Pazar

Mavi oje bağımlılığı =))


Herşey Jessica Alba'nın mavi ojeli bi fotoğrafını görmemle başladı. Mavi ojeye resmen aşerdim. Ertesi gün gittim aldım. Böyle bişey olamaz. Oje ile aşk yaşıyorum resmen =))

[caption id="attachment_496" align="aligncenter" width="300" caption="işte mavi ojem"][/caption]

[caption id="attachment_497" align="aligncenter" width="300" caption="merak edenler için: alix avien no:163"][/caption]

5 Mart 2010 Cuma

Sır Dosyası "Mavi Büro"


Bir zamanlar ne severdim bu diziyi... Hakikaten çok başarılıydı ama kısa sürdü... Mehmet Günsür'ü yeni yeni tanımaya başladığımız dizi bu aynı zamanda... Jenerik şarkısı da müthişti ;)

Buradan jeneriği izleyebilirsiniz.


Fotoğraf www.filimadami.com'dan alınmıştır.

10 Şubat 2010 Çarşamba

Soul Kitchen

Dün akşam izledik... "im juli"den sonra izlediğim ikinci fatih akın filmiydi... Çok eğlenceli güzel bi filmdi...


Müzikleri de ayrı keyifliydi... Şiddetle tavsiye edilir ;)







[caption id="attachment_481" align="aligncenter" width="300" caption="Uğur Yücel’in de küçük ama önemli bi rolü vardı filmde =))"][/caption]

Fotoğraflar www.soul-kitchen-film.com adresinden alınmıştır.


Filmin müziklerini buradan dinleyebilirsiniz...