Youtube

Instagram

15 Kasım 2014 Cumartesi

Kusursuz Pudra Fondöten Rutini / Flawless Powder Foundation Routine



Kusursuz sonuç veren, çok pratik bir pudra fondöten rutini... Öncelikle nemlendirici ile krem aydınlatıcıyı karıştırıp temizlenmiş cildinize uygulayın... 5 dakika bekledikten sonra da "pıt pıt" fırça ile pudra fondöteninizi uygulayın... Hepsi bu kadar :)

Step 1: #clinique #moisturizer #benefitcosmetics #highbeam #highlighter 
Step 2: #maccosmetics #studiofixpowderfoundation #realtechniques #stipplingbrush


26 Ekim 2014 Pazar

Make up of the day...

#clinique #moisturizer
#lorealparis #skinperfection #bbcream5in1 #fair 
#sephora #concealerpalette #4 #sandy
#benefitcosmetics #boiing #02 as #eyeshadowbase 
#mac #fixplus #studiofixpowder #NC30 #blacktrack #gelliner #browset #beguile
#missha #perfecteyebrowstyler #brown
#thebalm #maryloumanizer #highlighter #bahamamama #bronzer #staymattepowder #transparent 
#avon #facepearls #blushandbronzermix #3in1blush as lipliner
#lancome #mascarabase
#maybelline #thecolassalvolumexpress #waterproof #mascara
#wetnwild #petalpusher #eyeshadowpallette #lipstick #cherrybomb

22 Ekim 2014 Çarşamba

Make up of the day...

#smokeyeyes #bbloggers #motd ~ products used: #clinique #moisturizer ~ #lorealparis #skinperfection #bbcream5in1 #fair ~ #mac #fixplus #studiofixpowder #NC30 #blacktrack #gelliner #black #browset #beguile ~ #missha #perfecteyebrowstyler #brown ~ #thebalm #maryloumanizer #highlighter #bahamamama #bronzer #staymattepowder #transparent ~ #avon #facepearls #bronzerandblushmix as blush ~ #maybelline #mascara ~ #essence #lipliner #inthenude ~ #wetnwild #petalpusher #eyeshadowpallette #lipsticks #thinkpink #bareitall ~ #benefitcosmetics #boiing #02 as #eyeshadowbase ~ #sephora #concealerpalette #4 #sandy

16 Eylül 2014 Salı

MAC Fix Plus

Henüz MAC'ten bir ürün kullanmadığım zamanlarda marka biraz da abartılıyor mu acaba diye düşünürdüm hep... Ancak ürünlerini kullanmaya başladıktan ve hemen hemen hepsinden memnun kaldıktan sonra markanın ününü hakettiğini anlamış oldum... MAC'e yaptığım bu methiyeli girizgahtan sonra en sevdiğim ürünlerinden biri olan Fix Plus'ı anlatmaya başlayabilirim... Fix
Plus'ı ben makyaj sabitleyici olarak aldım aslında ancak daha sonra keşfettiğim diğer kullanımları bu özelliğinin önüne geçti... Şu sıralar en çok ten makyajı bazı (primer) olarak kullanıyorum ben bu ürünü... Hatta gözler kapalı yüze püskürtüldüğünden göz kapaklarınıza da ürün geliyor ve göz bazı görevi de görmüş oluyor... Bu sayede bütün kullandığım primer'ları ve hatta nemlendiricileri rafa kaldırdım ben... Tembellik hat safhada :) Hem de zamandan da oldukça tasarruf ediyorum... Fix Plus'ı tüm yüzüme eşit bir şekilde püskürttükten sonra biraz emilmesini bekliyorum... Sonra da ince bir concealer/kapatıcı ile göz altlarından ve kusurların üzerinden geçiyorum... Sabitlemek için de Rimmel London Stay Matte transparan pudra veya MAC Studio Fix fondöten-pudra ile sabitliyorum ve makyajın bitişi çok güzel duruyor... Bu arada fondöten ve pudrayı bir arada bulunduran Studio Fix'in kullanımı için de ayrı bir dosya açacağım merak etmeyin ;) 


Benim cilt tipim kuru olduğu için bu ürün çok iyi geliyor bana... Nemlendirici sürmüşüm gibi bir etki yapıyor cildimde... Yağlı veya karma ciltlerde nasıl bir etki yapacağı konusunda yorum yapamayacağım ama mineral ve vitamin bazlı bir sıvı olduğu için diğer cilt tipleri için de uygun olacağını düşünüyorum... Yine de MAC'e uğradığınızda bir MUA'ya danışabilirsiniz...  

Şimdi gelelim ürünün diğer kullanım alanlarına:

1-Makyaj sabitleyici (kullanıcıların en az tercih ettiği kullanım alanı), Dewy finish denilen ıslak bitişi seviyorsanız tercih edebilirsiniz ancak makyajı çok da iyi sabitlemediğini bilin...
2-Makyaj bazı (Bence ürünün kendini bulduğu kullanım şekillerinden biri bu, benim için öyle en azından)
3-Farların veya pigmentlerin daha metalik durmasını istediğinizde fırçanıza önce bu üründen sıkıp sonra farı uygulayabilirsiniz... Ayrıca elinizde kalitesi biraz düşük ve çok tozutan ama rengini de çok beğendiğiniz farlarınız varsa onları da değerlendirmek için harika bir ürün...
4-Kalın yapılı olan makyaj ürünlerinizi (concealer veya fondöten) inceltmek için de bu ürünü kullanabilirsiniz... Elinizin üzerine veya temiz bir yüzeye aldığınız ürüne Fix Plus sıkıp fırça ile karıştırmanız gerekiyor... Henüz denemedim ama çok beğendim bu özelliğini de...
5-"Cakey" denilen kat kat/tabakalı görünüm veya kuru bölgelerden ileri gelen pullanma gibi kötü görüntüyü azaltmak için de kullanılıyormuş... Bu da yeni öğrendiğim bilgilerden... En yakın zamanda deneyeceğim... Yüzünüz için kullandığınız fırçanıza üründen sıkıp kötü görüntü oluşan yerlerin üzerinden tampon hareketlerle geçmeniz gerekiyormuş...

Bende ürünün 30 mL'liği mevcut... Fiyat dengesi açısından büyük boyu almak daha mantıklı ancak bu küçük boyu da seyehatlerde taşımak için ideal... Tercih size kalmış ;)

Avantajı: Çok yönlü olması...
Dezavantajı: Makyaj sabitlemede çok başarılı değil ve biraz da pahalı...
Bi daha satın alır mıyım? Kesinlikle alırım ;)

Esen kalın efendim...

22 Haziran 2014 Pazar

Tshirt Dosyası...

Siz de benim gibi yaz kış demeden Tshirt giyenlerdenseniz bu yazıyı es geçmeyin derim :)

Geçenlerde tamamen tesadüfen öyle güzel bir marka keşfettim ki bu incelikli markayı sizinle de paylaşmak istedim... Bahsettiğim marka KAFT...

Fotoğraf http://www.kaft.com/ adresinden alınmıştır.
İnstagram'da KAFT...

Genç tasarımcıların hayat verdiği bu güzel markanın Tshirt tasarımlarının her birinin ardında farklı bir hikaye veya düşünce yatıyor... Kendilerini de şöyle ifade etmişler:

"Bizler estetik ve aynı zamanda kaliteli bir tasarım gördüğünde heyecanlanan, her tasarımın bir anlamı olsun, sıradan değil biraz farklı olsun diyen insanlarız. Bu düşüncemiz giyinirken de aynı. Kaliteli ürün belki bulunuyor ama üzerlerindeki grafikler genelde aynı. Farklı hissettirecek tasarımlar bulmakta zorlanıyorduk. Bu yüzden kendi tasarım görüşümüzü ürünler üzerinde uygulayalım istedik ve bu basit fikir ile KAFT'a hayat verdik."

Web sitelerindeki ürünlerine bayıldıktan sonra biraz da markayı araştırayım dedim ve güzel yorumlar okudum marka hakkında da... Kargo ücreti almadan gönderim yapmaları da cezbetti beni ve bir tane ürün de ben sipariş ediverdim :) Sanırım yarın elimde olacak Tshirt'üm... Bakalım iddia ettikleri kadar kaliteliler mi... Eğer öylelerse bundan sonraki favori Tshirt markam olmaya adaylar :) Kullandıktan sonraki yorumlarımı da buraya eklerim...

Şimdi de gelelim instagram üzerinden mercek altına aldığım diğer iki markaya...

İlki Fifth Ave Galata...

Fotoğraf http://www.istanbulplaces.com/ adresinden alınmıştır.
İnstagram'da Fifth Ave Galata...

Bu markanın tasarımlarına da bayıldım... En yakın zamanda bir tane Tshirt edineceğim bu markadan da...

İkinci marka ise Kadıköy'deki Retro Bird Store...

Fotoğraf http://retrobirdstore.com/ adresinden alınmıştır.
İnstagram'da Retro Bird Store...

Adından da anlaşılacağı üzere retro tarzda ürünler var bu mağazada da ve yine genç tasarımcılar iş başında...

En yakın zamanda ziyaret edeceğim iki mağaza olacak Fifth Ave Galata ve Retro Bird Store...

Böyle güzel tasarıma sahip ve incelikli ürünlerin olduğu markaların artması temennisiyle...

Esen kalın ;)

14 Haziran 2014 Cumartesi

Günden Geceye Uzanan Makyaj (A make up look from day to night)

Bugün birkaç dokunuşla günden geceye uzanan bir makyaj paylaşmak istedim... Detaylarını yazının devamında bulabilirsiniz...

1st Look (for daytime)
Face Prime Mixture: #clinique moisturizer, #benefit high beam, #benefit porefessional
#flormar camouflage palette concealer salmon and beige for under eyes
#benefit boiing 02 for eyelid (as eye primer)
#handm smoky eyeshadow palette number 4 for crease contour
#rimmellondon stay matte transparent powder to set the under eyes
#loreal voluminous original black mascara
#mac studio fix NC30 powder for entire face
#missha perfect eyebrow styler (auto) brown for eyebrows
#claires makeup kit blush
#thebalm mary lou manizer highlighter
#essence lipliners 05 soft berry and 07 cute pink



2nd Look (for night)
Upgrade from day to nite... 
Touch ups: 
#claires make up kit bronze eyeshadow applied with #mac fix plus
#oriflame wonder liner 
#avon eye pencil black
#loreal voluminous original black mascara (second coat)
#handm my lovely lipbalm coconut mango and #flormar deluxe cashmere lipstick stylo DC28

9 Haziran 2014 Pazartesi

Hiç Hesapta Olmayan Turistik Gezimiz...

Geçenlerde o kadar piyango bir gün yaşadık ki... O gün karşılaştığımız güzellikler bu yazıyı yazmama vesile oldu...

Elif'e kiralık ev arayacağız diye Cevizlibağ ve Zeytinburnu'nun varoş mahallelerinde kaybolarak başladık güne... Neredeyse bütün sokakları karış karış dolaştıktan sonra yol bizi Tıbbi Bitkiler Bahçesi'ne çıkardı... Hadi gelmişken bi bakıp çıkalım dedik ve muhteşem ekinezya ile tanıştık...


Kış çayı olarak bayılarak içtiğimiz ekinezyanın bitkisi de çok güzelmiş... Mis gibi de kokuyordu...

Karnımız acıkınca daha önce deneyip beğendiğimiz Merkezefendi'nin tarihi köftecisinde köfte yiyelim bari dedik... Köfteciye doğru yürürken hiç olmadık bi yerde şahane bi yer çıktı karşımıza... Manastır Cafe&Restaurant...


Bi yanımız Balıklı Rum Manastırı, bi yanımız mezarlık, bi yanımız varoşlar :) Ortasında da, gelen müşterileriyle ve atmosferiyle Nişantaşı'nı aratmayan Manastır Cafe :) Neye uğradığımızı şaşırdık resmen... Manastır Cafe'de güzel bir yemek yedikten sonra Balıklı Rum Manastırı'nı da bi görelim dedik... Ve Konstantinopolis'in Ayasofya'dan gizli bir geçitle geldiği bu manastıra hayran kaldık... Görevli amca da çok sıcakkanlı ve konuşkandı sağolsun... Epey bilgi verdi bize ayaküstü... Rivayete göre İstanbul'un fethedildiği gün bir papaz Ayazma suyunun kaynağının yanında balık pişiriyormuş... Bir arkadaşı İstanbul'un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildiğini söylemiş... Ancak papaz şehrin düştüğüne inanmamış ve ancak şu pişirdiğim balıklar canlanırsa inanırım buna demiş... Bunun üzerine de balıklar canlanıp Ayazma suyuna atlamışlar... O günden itibaren Ayazma suyunun bulunduğu manastır "Balıklı" olarak anılmış...

Sözün özü zamansız gelen bu turistik gezimiz ihya etti bizi :) Ev konusuna gelince; bulamadık uygun bi yer :(


Bu arada Manastır ve Merkezefendi semti ile ilgili de biraz daha bilgi vermiş olayım... Manastır 5.yy.'dan kalma... İçindeki Ayazma suyu şifalı... Biz de içtik tabi gitmişken :) Az önce de bahsettiğim gibi manastır adını, Ayazma suyunun içinde yüzen balıklardan alıyor... Manastırın hemen hemen her noktasındaki yasemin çiçeklerinin kokuları manevi havayı destekleyen müthiş bir detaydı... Bir de dilek diledim hazır böyle ruhani bir mekana gitmişken :)


Semte ismini veren Merkez Efendi ise mesir macununu ilk yapan ve Nevruz'da dağıtarak bu geleneği başlatan ilk kişiymiş... Ve aslen Denizli'liymiş kendisi... Germiyanoğulları'ndan... Bu arada bu aralar sürekli Denizli çıkıyor karşıma :) Kitabını yeni bitirdiğim Hasan Ali Toptaş da Denizli'li imiş...

Her köşesinden tarih fışkıran ve bunca şeye rağmen hâlâ güzel kalmayı başarabilen şehrimiz İstanbul her geçen gün bizi şaşırtmaya devam ediyor... Doğma büyüme İstanbul'lu olan bizler bile çoğu yerini bilmiyoruz... Kim bilir böyle kıyıda köşede kalmış daha ne çok keşfedecek yeri var İstanbul'un...

Velhasıl-ı kelam her şeye rağmen çok güzelsin be İstanbul...

Hindi Fümeden Börek (Dukan Diet)

Severek takip ettiğim dukan sitelerinden biri olan www.dukandiyetitariflerim.com'dan deneyip beğendiğim bir tarifi sizinle de paylaşmak istedim. Günlük yulaf kepeği hakkınızdan rol çalmayan ve doya doya yiyebileceğiniz bu protein ağırlıklı tarifleri çok seviyorum :)

Orijinal tarif için kaynak: http://www.dukandiyetitariflerim.com/2013/04/hindi-fume-sarma.html

Malzemeler:
Hindi füme (Polonez marka, 200 gr)
1 yumurta (Beyazı, beyaz peynir ve maydanozla karıştırılıp iç harç oluyor; sarısı, ruloların üzerine sürülüyor)
Yağsız beyaz peynir (Bim Aknaz veya Şok Mis olabilir, yaklaşık paketin 1/3'ünü kullandım)
Maydanoz (1 avuç kadar)
Çörek otu (Üzerine biraz serpmek için)

Hindi fümenin geniş tarafına peynir-maydanoz-yumurta akı karıştırılarak hazırlanan iç harçtan konularak rulo haline getirilir. Tam ortadan ikiye bölünerek tepsiye dizilir. Üzerine yumurta sarısı sürülüp çörek otu serpilerek fırına verilir. 200 derecede 15 dakika pişirilir. 


Görüntüsü de lezzeti de güzel oluyor. Afiyet olsun ;)

8 Mayıs 2014 Perşembe

Tencerede Fincan Kek

Fırın açma derdi yok, 20 dakikada hazır oluyor ve tadı da enfes oldu :)


Orijinal tarif için kaynak: http://www.dukanamca.com/tarcinli-fincan-kek/


Aslında light gazozlu kek yapmak üzere yola çıktım ama yulaf kepeğinin sadece 1 yemek kaşığı kadar kaldığını görünce hayallerim suya düştü... Ben de madem onu yapamıyorum başka kek tariflerine bakayım dedim... Ancak tariflerin çoğunda 4 yk yulaf kepeği kullanıldığını görünce "bu iş böyle olmayacak, en iyisi ölçüyü dörtte bire indireyim" dedim... Miktar az olunca da daha önce görüp beğendiğim ancak denemeye fırsat bulamadığım fincan kek tarifleri aklıma geldi... Hemen tariflere baktım tekrar ve bir tanesini gözüme kestirdim... 


Elimde kısıtlı malzeme olduğundan ölçüleri azalttım ve elimde olmayan bazı malzemeleri de değiştirerek tarifi revize ettim... Mikser de kullanmadım… Yumurta ve tatlandırıcıyı köpük kıvamına gelene kadar çatal yardımıyla iyice çırptım... Sonra diğer malzemeleri ekleyerek karıştırdım… Fincanların içini de peçete ile yağladım...


Revize edilmiş malzeme listesi:

1 yumurta
1.5 yk tatlandırıcı
1 yk yulaf kepeği
1 tatlı kaşığı tarçın
Az miktarda limon kabuğu rendesi
1-2 damla vanilya aroması
1.5 yk light yoğurt
1 çay kaşığı kadar kabartma tozu
1 çay kaşığı kadar süt tozu



Bu ölçüden iki fincan kek çıkıyor… Ben biraz daha büyük olan sütlü kahve fincanlarını tercih ettim... Türk kahvesi fincanıyla da 4 tane çıkar sanırım… 


Lor peyniri ve baharatları kullanarak bu kekin tuzlusunu da denemeyi planlıyorum... Onun tarifini de eklerim yine buraya...


Afiyet olsun ;)

28 Nisan 2014 Pazartesi

Neopren Kumaştan Bikiniler/Neoprene Bikinis

Yabancı fitness sayfalarını takip ediyorsanız mutlaka bu neopren kumaştan bikinilere denk gelmişsinizdir... Özel bir kumaştan üretilen bu bikinilere takmış durumdayım ben de son günlerde... Uzaktan bakıldığında üzerinde hiç su tutmayacak ve sudan çıkar çıkmaz kuruyacakmış gibi duruyor... Ayrıca kumaşın özelliği gereği vücudu toparlayıp daha biçimli durmasını da sağlıyormuş... Lastik kumaş gibi birşey anlayacağınız... Lastik gibi bir yapısı olduğundan kullandığınız güneş ürünlerinden de etkilenmeyecek bir malzemedir muhtemelen... Neopren kumaş hakkında daha detaylı bilgi için bakınız: neoprenkumas.com

Gelelim neopren bikini markalarına... 

En yaygın olarak bilineni (belki de ilk üreticisi bilemiyorum) bir Avustralya markası olan TRIANGL...


Ne kadar da güzeller değil mi? Ayrıca iç çamaşırı koleksiyonları da var... Onlar da oldukça başarılı ve hatta onlar da bikini gibi duruyor :) Onları da görün mutlaka derim ;)

Benim favorilerim arizona sunset (turuncu olan) ile california coral (pembe olan) oldu... Uluslararası gönderim de yapan firmanın bikini fiyatları 79 veya 89 dolar olarak değişiyor... Kargo ücreti de 20 dolar... Cesaret edip internetten alabilir miyim bilmiyorum... O sebeple Türkiye'ye de en yakın zamanda gelmesini temenni ediyorum şimdilik :)

Neopren bikini üreten bir başka marka da ATG... ATG'nin koleksiyonu da oldukça güzel bence... Burada da favorim aşağıdaki fotoğrafın sol altında da görebileceğiniz pembe renkli olan oldu...

Credit: atgishere@instagram

Türkiye'de bu akım ne zaman yayılacak bakalım? Biri önayak olsun da biran önce Türkiye'ye de gelsin bu markalar ;) Sevgili Eda Taşpınar'ın bu bikinilerle arz-ı endam etmesi yeter de artar aslında, öyle değil mi? :))

Neyse efendim konuyu fazla dağıtmadan kapatayım ben en iyisi :)

Esen kalın efendim ;)

3 Nisan 2014 Perşembe

Nar Dükkan Karaköy...

Evet uzun zamandır mekân yazısı yazmamıştım... Geçenlerde keşfettiğimiz çok güzel bir mekân ile seriye ısınayım tekrar...

Son zamanlarda herkesin olduğu gibi bizim de sıklıkla tercih ettiğimiz semt Karaköy... Sıcak/sevimli ve karakterli mekânları ile gönlümüzü fethetmeye devam ediyor Karaköy... Eski İstanbul'u içinize çekmek de cabası...

İşte son keşfettiğimiz tatlı mı tatlı müessese...

...Nar Dükkan...


Nar Dükkan Rumeli Hisarı'ndan sonra ikinci şubesini Karaköy'de açmış... Ne de iyi etmiş... Rumeli Hisarı'ndakine gitme fırsatım olmamıştı ama kırmızı beyaz dizaynlı deniz kenarı o şirin cafe'yi de beğenirdim hep önünden geçerken... Karaköy şubesi de semtin ruhuna yakışır şekilde karakterli olmuş...

su bardağının dibindeki nar taneciklerine bakın :)
Sunum güzel, çalışanlar güleryüzlü ve çok sıcak bir ortam... İnsanı evinde gibi hissettiriyor resmen... Biz yemeğimizi yiyip mekâna geçtiğimizden tatlı ve kahve tercih ettik... Ancak yemekleri de başarılı anladığım kadarıyla... Mekanist'ten de inceledim, taze nane çayı ve ispanyol omleti epey meşhur sanırım... Bir dahaki sefere onları da deneyeceğim...

bu muzlu krep çok başarılı değildi açıkçası... bunun yerine muzlu-çilekli waffle yapılabilir mesela... 

Yolunuz Karaköy'e düşerse Nar Dükkân'a bir şans verin derim...

Karaköy'de kendimizi Namlı'da kök salmaktan alabilirsek denemeyi düşündüğümüz (veya denediğimiz) mekânları da sizin için derleyeyim dedim... Aynı zamanda kendime de not oluyor tabi bu :)

Namlı Gurme "Az önce de belirttiğim gibi Karaköy'e her gittiğimizde yemek için kendimizi burada buluyoruz... Birbirinden lezzetli zeytinyağlıları ve reçelleri ile beni benden alıyor her seferinde :)"
Nano Cafe
Karaköy Kahvesi
Komodor (Pizzacı)
Nato Lokantası (Türk Mutfağı)
Karabatak Cafe (7 kişi kadar olduğumuzdan yer bulamayınca oturamamıştık...)
Lokanta Maya
Wom Karaköy (ağızdan ağıza yayılan anlamında 'word of mouth'tan geliyormuş adı)
Unter "fusion mutfak olması ile ilgimi çekiyor ama gidemedik henüz..."
Bej Kahve "serenay ile çağatay'ın gazetecilere yakalandığı cafe olarak anıyorum artık burayı :) şaka bir yana dışarıdan çok hoş görünüyor cafe... fotoğraflarına baktım, içi de öyle... mandalinalı cheesecake'leri de meşhurmuş... arkasındaki kağıthane'ye de uğramak lazım mutlaka..."
Dem Cafe
Forneria "Arda Türkmen'in mekânı :) gitmezsek olmaz :) fırsat olmadı ama henüz..."
Karaköy Lokantası
Ferahfeza
Muhit
Ops Cafe "bir kere gittik ama bende çok yer eden bir mekân olmadı açıkçası... çok sıkış tepiş oturduk dolayısıyla rahat değildik... ondan belki... bir şans daha verilebilir..."

Bu listelediğim mekânların çoğu iskele ile Kılıç Ali Paşa Camii arasında kalıyor... Dolayısıyla o bölgedeki bütün ara sokakları didik didik gezerseniz bu mekânlara rastlamanız mümkün ;)

Esen kalın...

Update: Geçenlerde yine gittik Nar'a ve pek de bir esprisi olmayan böğürtlenli frappe'ye tam 15 TL ödedik :( Menüde fiyatı yazmayan şeyleri sipariş ederken dikkatli olun derim, benden söylemesi...

Spring Makeup/Bahar Makyajı


Makeup details as follows/Makyajın detayları aşağıdaki gibi:

1)
#clinique moisturizer...  
#benefitporefessional face primer... 
#benefit high beam highlighter...
it's my trick to mix all these 3 products over the back of my hand and use the final mixture as an illuminating face primer... it's absolutely time saver!

Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi nemlendirici, makyaj bazı ve aydınlatıcıyı elimin üzerinde karıştırarak yüzüme uyguluyorum...

2) #thebalm put a lid on it eyeshadow primer... 

Kullandığım farların daha kalıcı olması için göz kapaklarıma uyguluyorum... Aynı zamanda göz altlarına da bir miktar uyguluyorum ki concealer/kapatıcı zamanla çizgilerde birikme yapmasın...

3) #nivea lip balm... 

4) #benefit hello flawless oxygen wow foundation... 

fondöteni bütün yüzüme real techniques stippling brush (nam-ı diğer pıt pıt fırça) ile uyguladım...

5) #loreal truematch color concealer... under and inner eyes and eyelids...

kapatıcıyı hem göz altına üçgen şeklinde hem de göz kapaklarına ve gözün burun tarafına gelen iç kısmına nemli sünger ile uyguluyorum...
  
6) #benefit powder to set the concealer...

kullandığınız kapatıcı çizgilere dolmasın diye hemen sonrasında pudra ile sabitlemek önemli...

7) #handm nudes eyeshadow palette... applied to the crease and eyelids...


açık ton bir farı bütün göz kapağıma, daha koyu grimsi olanı da crease denilen göz kapağının katlandığı bölüme uyguladım... Fırça ile iyice dağıttım... aydınlık bir görüntü için hafif somon rengi simli olanı da tam göz kapağımın ortasına uyguladım... gözlerin daha açık ve uyanık görünmesi için de parmağıma simli pembemsi bir far alarak hafifçe göz pınarlarıma dokundum... 
  
8) #avon eye pencils... navy (upper) and turquiose (inner)...

avon göz kalemlerinden lacivert olanı eyeliner gibi kullandım... turkuaz olanı ise alt ve üst göz içine uyguladım...
  
9) #loreal voluminous mascara...

10) #benefit powder to set the complexion makeup...

ten makyajını sabitlemek için bütün yüzüme hafifçe uyguladım...

11) #handm smoky eyeshadow palette... brown eyeshadow as bronzer for conturing...


ideal yüz hatlarına yakınlaşabilmek için kahverangi mat farla kontür işlemi yaptım... Elmacık kemiklerinin hemen altına, şakaklara, burun kenarına/ucuna ve çene kemiğine hafifçe uyguladım... Elmacık kemiklerinin altında tam nereye uygulama yapacağınızı kestiremiyorsanız kulağının en üst noktası ile dudağınızın başladığı noktalar arasını referans alabilirsiniz... Bir de bronzer'ı çok fazla dudağa yakın noktaya kadar getirmeyin... 
  
12) #pastel blush... 

hafif gülümseyerek allığı yanaklarıma uyguladım... fırça ile karıştırarak bronzer ile iyice bütünleştirmeye çalıştım... Eğer allık ve/veya bronzer'ın fazla kaçtığını düşünüyorsanız pudra ile üzerinden hafifçe tekrar geçip daha doğal bir görüntü elde edebilirsiniz...

13) #thebalm mary lou manizer highlighter... cheek bones, t-zone, cupid's bow, chin, and brow bones...

en sevdiğim adım :) aydınlatma... allığın üst hizasına gelecek şekilde yanakların en üst noktalarına, t bölgesine, dudağın üzerine (cupid's bow), çeneye ve kaş altı kemiklerine uyguladım... 

14) #handmbrown smoky eyeshadow palette... brown eyeshadow to fill the brows... 

kaşlarımdaki ufak tefek boşlukları kahverengi mat far ile doldurdum...

15) #mac brow set gel... to set the brows...

kaşların güzel bir şekilde gün boyu sabit durabilmesi için açık kahverengi kaş jeli ile sabitledim...

16) #flormar nude lipstick... #forever21 cream blush coral... for lips...

önce ten rengi (nude) tonlarda ruju sürdüm... sonra da açık mercan tonlarındaki hem allık hem ruj olarak kullanılabilen krem ürünü parmaklarımla nude rujun üzerine hafifçe uyguladım...

29 Mart 2014 Cumartesi

Az Yumurtalı Dukan Ekmeği

En sevdiğim dukan ekmeği tariflerinden biri bu az yumurtalı olan tarif... Bu güzel tarifi dukaniche'nin sayfasından bulmuştum... Yulaf kepeğini krep yerine bu şekilde değerlendirmek daha iyi oluyor bence... Çünkü 1 seferde 8 (atakta olanlar için) veya 6 (seyirde olanlar için) dilim ekmek elde etmiş oluyorsunuz, hem de köy ekmeğinden hiçbir farkı olmayan güzel bir ekmek yiyerek nefsinizi körleyebiliyorsunuz... 

Tarifi şu adreste bulabilirsiniz... 

Malzemeler
12 yk yulaf kepeği
12 yk yağsız süt (ben yağa çok takılmadığım için normal süt ile de yapıyorum)
6 yk yağsız yoğurt (yine normal yoğurt da olur)
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
Hazırlanışı
Kepek süt ile biraz bekletilir, sonra diğer malzemelerin hepsini eklenir ve karıştırılır. 160 derece fırında yaklaşık 45-50 dak pişirilir.

Az önce de belirttiğim gibi atakta olanlar için bu ölçüden 8 günlük (8 dilim) ekmek, seyirde olanlar için ise 6 günlük (6 dilim) ekmek çıkıyor... Tost makinesinde basıldığında da çok lezzetli oluyor... Çabuk bozulabildiği için buzlukta veya buzdolabında saklamanızı tavsiye ederim.

Miktar aynı olmasına rağmen farklı markaların yulaf kepekleri ile yapıldığında ekmeğin kalınlığı da farklı oluyor... Ben hem Üçler marketten aldığım yulaf kepeği ile hem de Doğalsan yulaf kepeği ile denedim... Üçler marketten alınan yulaf kepeği ile yapıldığında orijinal tarif linkinde fotoğraflandığı gibi ince oluyor... Doğalsan yulaf kepeği ile yapılırsa benim de fotoğrafladığım gibi kalın oluyor... Gözüm de doysun diye ben artık hep Doğalsan kullanıyorum :) 

Afiyet olsun ;)

Aydınlatıcı/Highlighter

Cildi sağlıklı bir ışıltı ile parlasın, kim istemez ki? Bu noktada bildiğiniz gibi en büyük yardımcılarımız aydınlatıcılar... Toz ve krem formunda olmak üzere birçok çeşidi bulunmakla birlikte en popüler olan ürünlerden biri The Balm'ın Mary Lou Manizer'ı... Bende yeni edindim ve makyaj gurularının yanılmadığını kendim de görrmüş oldum... Bende Benefit'in krem formundaki High Beam'i de mevcut ama sanırım toz ürünler makyajınız bittikten sonra uygulamak için daha uygun... Bu sebeple Mary Lou Manizer'ı da edindim... Bildiğiniz gibi toz formda pudraların üzerine krem ürünleri uygulamak cakey bir görünüm verdiğinden pek tercih edilmez... High Beam de krem olduğundan pudradan sonra uygulandığında hem iyi dağıtılamıyor hem de cakey bir görünüm oluşturuyor... Cilt tipiniz kuru ise bu durum daha çok ortaya çıkıyor... Bu sebeple aydınlatıcı olarak toz ürün kullanmak daha mantıklı bence... High Beam'i de nemlendiricim ile karıştırarak kullanmaya başladım ben...


Hatta elimin üzerinde nemlendirici (Clinique Dramatically Different Moisturizing Lotion), makyaj bazı (Benefit Porefessional), ve krem aydınlatıcıyı (High Beam) karıştırarak yüzüme uyguluyorum... (Bazen bu üçlüye güneş koruyucumyu da ilave ediyorum)... Böylece zamandan da tasarruf etmiş oluyorum... High Beam'i bu şekilde kullandığımda, tüm yüzüme aydınlatıcı bir baz sürmüşüm gibi doğal bir ışıltı oluyor... Sonrasında fondöten veya renkli nemlendirici ile ten makyajı rutinime devam ediyorum...

Şimdi gelelim pratik bir öneriye... Diyelim ki elinizde Mary Lou Manizer tarzı bir aydınlatıcı yok... Ama içinde hafif ışıltı bulunduran krem/somon tonlarında farlarınız var... Bu farlarınızı kullanarak da aydınlatıcı sürmüş etkisi yaratabilir, hem de ekstra masrafa girmeden bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz :)


Bende H&M'den aldığım far paletleri var mesela... Sabah onlara bakarken bu fikir geldi aklıma... Baktım rengi ve ışıltısı Mary Lou Manizer'a çok benzeyen farlar var elimde... Neden bunlar da kullanılmasın ki dedim ve yüzümün bir tarafına Mary Loumanizer'ı, diğer tarafına da bu bahsettiğim H&M far paletlerindeki farları uyguladım... İnanın ikisi arasında hiçbir fark yoktu... İster "NUDES eyeshadows by H&M" far paletinde ortada (soldan üçüncü) bulunan farı veya "SMOKY eyeshadows by H&M" paletinde en başta bulunan farı kullanabilirsiniz...


Mary Lou Manizer alacaklar varsa bir kere daha düşünebilirler bence :) Mary Lou Manizer da çok güzel bir ürün, ona lafım yok, yanlış anlaşılma olmasın :) Bütçeniz elverdiği sürece kaliteli ve böyle herkesçe beğenilen ürünleri de koleksiyonunuza katmanızda bir sakınca yok tabi :) 


Benim amacım, makyaj yapmaya ilgisi olan ancak buna çok fazla bütçe ayıramayacak olanlar için bir öneri sunmak sadece... Bir de ben -evde makyaj ürünleri çöplüğü oluşturmamak adına- gerçekten ihtiyacım olan ürünleri almaya çalışıyorum, çünkü bu işin de sonu yok biliyorsunuz... Elimde zaten var olan ürünleri farklı farklı nasıl kullanabilirim ona kafa yormaya çalışıyorum... Böylece hem makyaj koleksiyonum gereksiz yere şişmiyor (çok sayıda ürünü depolamak da dert malum), hem de elimdeki ürünleri son kullanma tarihi geçip atılmaktan kurtarmış oluyorum... Atmaya da kıyamıyoruz malum... Dolayısıyla elinizdeki ürünlere bir de bu açıdan bakmanızı tavsiye ederim, profesyonel olarak bu işi yapmıyorsanız tabi...

Son olarak fiyat analizi de yapalım:
H&M 5'li far paleti 10 TL civarında...
The Balm Mary Lou Manizer Aydınlatıcı 35 TL civarında...

Sağlıcakla kalın...
   

27 Mart 2014 Perşembe

Yeni Diziler

Öncelikle Ay Yapım'ın büyük umutlarla başladığı iş olan Kurt Seyit ve Şura ile başlayacağım tabi yazıya... 


Kaynak: http://www.beyazperde.com/

Malumunuz üzere dizi beklenen rating başarısını elde edemedi henüz... Verilen emeğe herkesin saygısı var ancak dizide yanlış giden birşeylerin olduğu açık... Çok durağan bir dizi olduğundan seyirci kaybediyor sürekli... Biz Kıvanç Tatlıtuğ hayranları olarak dizi iyi de kötü de olsa izleyeceğiz ama keşke rating olarak da hakettiği yerde olsaydı diye hayıflanmadan edemiyor insan... Sözün özü eğer böyle giderse Kurt Seyit ve Şura'nın da sonu İntikam gibi olacak... Kıvanç Tatlıtuğ'un hatırına devam edecek dizi... Ay Yapım nazara geldi sanırım :( Her zaman söylediğim ve inandığım gibi başroldeki oyuncuların kimyalarının tutması bir dizi için en önemli şeylerden biri bence... Farah Zeynep başarılı bir oyuncu olabilir ama kimya olarak tutmadılar bence Kıvanç ile... Kuzey Güney'deki Cemre vakası gibi oldu yani... Yada biz Beren Saat'ten sonra kimseyi yakıştıramıyoruz artık Kıvanç Tatlıtuğ'a :) O da olabilir bilemiyorum :) Bir yandan dizinin uyarlandığı kitabı da okuyorum ama bitiremedim henüz...

Şimdi gelelim Ay Yapım'ın yüzünü güldüren yeni bir diğer diziye... Kara Para Aşk... 


Kaynak: www.atv.com.tr

Gerçi ratinglerini takip edemedim ama herkesin dilinde olduğundan ratinglerinin de iyi olduğunu tahmin ediyorum... Ben de çok beğendim diziyi... Engin Akyürek var diye kesin izleyecektim zaten de beğenmem de kaymağı oldu :) Son tarzı bir dizi, o sebeple de çok hoşuma gitti zaten... Haliyle dizi müzikleri yine Toygar Işıklı'ya emanet... Toygar Işıklı da gerilim sahnelerinde Son'da kullandığı aynı müzik temalarını kullanıyor... Erkan Can da var kadroda... Resmen Son'u izliyorum gibi...

Dizide Tuba Büyüküstün'ün kızkardeşi rolündeki Bestemsu Özdemir'e ayrı bir sayfa açmak istiyorum izninizle... 


Hep yakışıklı çocuklardan bahsedecek değiliz ya, değil mi? :) Azıcık da güzel kızlarımızdan bahsedelim... Kendisi son yıllarda gördüğüm en güzel oyunculardan biri kesinlikle... Akıllara zarar bi güzelliği ve değişik bir havası var, maşallah :) Senaryo gereği dizide az göründüğü için (kaçırıldı malum) ve daha önce de başka bir işte izlemediğim için yetenekli mi değil mi karar veremedim daha ama umarım yeteneklidir de... Eğer öyleyse alır başını gider valla... Demedi demeyin :)

Ali Yörenç de Kara Para Aşk'ta tekrar arz-ı endem eden oyuncularımızdan :) Kendisini Kuzey Güney'den beri çok seviyoruz malum :) Yalnız söylemeden edemeyeceğim; ne kadar kilo almış Ali Yörenç... Madem yarıçıplak halleriyle arz-ı endam edecekti dizide, azıcık kilo verse iyiymiş... Ama merak etme biz seni kilolu da seviyoruz Ali :)    

Ve son olarak Melis Birkan'ın dizisi ile bitireceğim yazıyı... Daha önce de yayınlanıp kaldırılan ama yapımcılarının tekrar gösterime verdiği dizi Aşk Dipten Gitmektir/Saklı Kalan... 


Kaynak: http://www.showtv.com.tr

Bu diziye ilk yayınlandığı zaman denk gelip biraz izlemiştim... Ama çok da aklımda kalmamış olacak ki kaldırıldığını bile farketmemiştim... Sonra yeniden yayınlanmaya başladıktan sonra kardeşim izleyip beğenmiş... Bana da önerdi... 'Dur ben de bir şans daha vereyim şu diziye' dedim... Oturdum izledim ve çok beğendim bu diziyi de :) Başrol oyuncuların kimyası tutmalı deyip duruyorum ya işte bu dizide tam olarak o var... Ben çok yakıştırdım başrol oyuncularını... Yalnız dizi fena halde Gri'nin 50 Tonu/Fifty Shades of Grey kitap serisini hatırlattı bana... Daha filmi çıkmadan bizimkiler dizisini yapmış diye geçirdim içimden :) Bir yerde belirttiler mi bilmiyorum ama acayip bir esinlenme olmuş ana hikaye olarak... Tamamen aynı değil tabi ama çok andırıyor diyelim... Muhammet Uzuner Christian Grey'i, Melis Birkan da Ana Steel'i canlandırıyor resmen :) Neyse ben beğendim diziyi :) Ellerine sağlık, güzel bi iş olmuş... Yönetmen koltuğunda da Merhamet'ten tanıdığımız Mehmet Ada Öztekin oturuyor... Dizi emin ellerde yani :)

Şimdilik bu kadar... Esen kalın efendim...

Nemlendirme ve Ufak Sivilce Problemleri ile Başetme

Hem yüz hem de dudaklarınız için iyi bir nemlendirici arıyorsanız işte size tavsiye edebileceğim çok başarılı ve ekonomik Bepanthen ürünleri... 



Bepanthen Krem ile başlayalım... Bu krem hem gündüz hem gece yüzünüzü nemlendirmek için kullanabileceğiniz harika bir krem... Benim Bepanthen'i kozmetik amaçlı kullanmaya başlamam yıllar önce sivilce tedavisi için gittiğim doktorumun önerisi ile başladı... Doktorum ilaç tedavisinden dolayı kuruyan cildimi Bepanthen Krem ile, dudaklarımı ise Bepanthen Merhem ile nemlendirip koruyabileceğimi söylemişti... Ve işte o gün bugündür severek kullanıyorum Bepanthen krem ve merhemi... Ben Bepanthen'i gece yatmadan önce kullanmayı tercih ediyorum... Cildimi iyice temizledikten sonra yüzüme Bepanthen kremi (yağsız olan), dudaklarıma ise bol miktarda Bepanthen merhemi (yağlı olan) uyguluyorum... Bepanthen merhemi gün içinde de dudaklarınızı nemlendirmek için kullanabilirsiniz... Az bir miktarını parmağınızla dudağınıza yedirdiğinizde hem klasik dudak nemlendiricilerinden daha iyi sonuç veriyor hem de belli belirsiz bir ruj/parlatıcı sürmüşsünüz gibi duran şahane bir doğal dudak görüntüsüne ulaşıyorsunuz... 

Ve gelelim arasıra ufak tefek sivilce problemi yaşayanlar için tavsiye edebileceğim ürüne... Fucicort Krem... Bunu da yine bir cildiye uzmanı oynadığım için oluşan sivilce yaralarını iyileştirmek için vermişti... Yalnız bu krem kortizon içerdiğinden kullanırken dikkatli olmanız gerekiyor... Doktorunuza danışmadan da kullanmayın lütfen... Bu ürünü de yine gece yatmadan önce kullanmanızı tavsiye ederim... Yüzünüzü temizleyip nemlendirdikten sonra sadece sivilcenin üzerine az bir miktar uygulayıp yedirin... Ertesi gün uyandığınızda sivilcenin belirgin şekilde söndüğünü göreceksiniz... Bu kremi sürekli/hergün kullanmayın ve kesinlikle tüm yüze uygulamayın... Ara ara, sadece tektük sivilceniz olduğunda kullanabilirsiniz... Daha büyük bir sivilce probleminiz varsa mutlaka bir cildiye uzmanına görünmenizi tavsiye ederim... Benim de zaman zaman nükseden büyük çapta sivilce problemlerim oldu ve kendi kendime denediğim hiçbir yöntem işe yaramadı... Her seferinde bir uzmana giderek çözdüm problemimi... Dediğim gibi arada tektük çıkan sivilceleriniz varsa bu krem ideal... Ama daha büyük çapta bir sivilce probleminiz var ve de bir uzmana gitmiyorsanız hem sorun giderek büyüyor hem de cildinize daha çok zarar vermiş oluyorsunuz...

Gelelim gündüz için yüzüme kullandığım nemlendiriciye... Clinique Dramatically Different Moisturizing Lotion... 


Bu da çok hafif ve su bazlı bir krem... Sürdükten sonra yüzünüzde hiç ağırlık yapmıyor... Youtube makyaj gurularını takip ediyorsanız, çoğunluğun beğenisini kazanmış bir ürün olduğunu da farketmişsinizdir zaten... Ancak yazının başında da belirttiğim gibi Bepanthen'in yağsız olan krem versiyonunu da gündüz için kullanabilirsiniz...

Uyarı: Bu ürünleri kullanmadan önce lütfen doktorunuza danışın... Malum herkesin cilt yapısı farklı olduğundan farklı reaksiyonlar görülebilir... Merak edenler için benim doktorumun ismi Eda Kumbasar... Kendisini gönül rahatlığıyla önerebilirim... Görüp görebileceğiniz en tatlı dilli, en pozitif, en halden anlayan doktorlardan birisidir Eda Hanım... Öyle iyi bir enerjisi vardır ki, her gittiğimde sadece cildiyeye değil terapiste de gitmiş gibi hissederim ben kendimi :) En son Bakırköy'deki özel bir klinikte çalışıyordu... İnternetten iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz rahatlıkla...

Bir de Hatırlatma: Bepanthen krem ailesi yenilendi biliyorsunuz... Krem yani yağsız olan versiyonu genel amaçlı bir krem olarak satılıyor artık... Yapısı ve kokusu da eskisinden farklı... Merhem yani yağlı olan versiyonu ise pişik kremi olarak satılıyor... Ben eczacı arkadaşımın elindeki ürünlerden kendime epey stok yapmıştım... Onları kullanıyorum şimdi... Ama onlar da bitince ne yapacağım hiç bilmiyorum :( Siz de eğer şanslıysanız bu versiyonlarını bazı eczanelerde bulabilirsiniz hala... Velhasıl-ı kelâm; Bayer eski Bepanthen'lerimizi geri istiyoruz biz :)