Youtube

Instagram

29 Mart 2014 Cumartesi

Az Yumurtalı Dukan Ekmeği

En sevdiğim dukan ekmeği tariflerinden biri bu az yumurtalı olan tarif... Bu güzel tarifi dukaniche'nin sayfasından bulmuştum... Yulaf kepeğini krep yerine bu şekilde değerlendirmek daha iyi oluyor bence... Çünkü 1 seferde 8 (atakta olanlar için) veya 6 (seyirde olanlar için) dilim ekmek elde etmiş oluyorsunuz, hem de köy ekmeğinden hiçbir farkı olmayan güzel bir ekmek yiyerek nefsinizi körleyebiliyorsunuz... 

Tarifi şu adreste bulabilirsiniz... 

Malzemeler
12 yk yulaf kepeği
12 yk yağsız süt (ben yağa çok takılmadığım için normal süt ile de yapıyorum)
6 yk yağsız yoğurt (yine normal yoğurt da olur)
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
Hazırlanışı
Kepek süt ile biraz bekletilir, sonra diğer malzemelerin hepsini eklenir ve karıştırılır. 160 derece fırında yaklaşık 45-50 dak pişirilir.

Az önce de belirttiğim gibi atakta olanlar için bu ölçüden 8 günlük (8 dilim) ekmek, seyirde olanlar için ise 6 günlük (6 dilim) ekmek çıkıyor... Tost makinesinde basıldığında da çok lezzetli oluyor... Çabuk bozulabildiği için buzlukta veya buzdolabında saklamanızı tavsiye ederim.

Miktar aynı olmasına rağmen farklı markaların yulaf kepekleri ile yapıldığında ekmeğin kalınlığı da farklı oluyor... Ben hem Üçler marketten aldığım yulaf kepeği ile hem de Doğalsan yulaf kepeği ile denedim... Üçler marketten alınan yulaf kepeği ile yapıldığında orijinal tarif linkinde fotoğraflandığı gibi ince oluyor... Doğalsan yulaf kepeği ile yapılırsa benim de fotoğrafladığım gibi kalın oluyor... Gözüm de doysun diye ben artık hep Doğalsan kullanıyorum :) 

Afiyet olsun ;)

Aydınlatıcı/Highlighter

Cildi sağlıklı bir ışıltı ile parlasın, kim istemez ki? Bu noktada bildiğiniz gibi en büyük yardımcılarımız aydınlatıcılar... Toz ve krem formunda olmak üzere birçok çeşidi bulunmakla birlikte en popüler olan ürünlerden biri The Balm'ın Mary Lou Manizer'ı... Bende yeni edindim ve makyaj gurularının yanılmadığını kendim de görrmüş oldum... Bende Benefit'in krem formundaki High Beam'i de mevcut ama sanırım toz ürünler makyajınız bittikten sonra uygulamak için daha uygun... Bu sebeple Mary Lou Manizer'ı da edindim... Bildiğiniz gibi toz formda pudraların üzerine krem ürünleri uygulamak cakey bir görünüm verdiğinden pek tercih edilmez... High Beam de krem olduğundan pudradan sonra uygulandığında hem iyi dağıtılamıyor hem de cakey bir görünüm oluşturuyor... Cilt tipiniz kuru ise bu durum daha çok ortaya çıkıyor... Bu sebeple aydınlatıcı olarak toz ürün kullanmak daha mantıklı bence... High Beam'i de nemlendiricim ile karıştırarak kullanmaya başladım ben...


Hatta elimin üzerinde nemlendirici (Clinique Dramatically Different Moisturizing Lotion), makyaj bazı (Benefit Porefessional), ve krem aydınlatıcıyı (High Beam) karıştırarak yüzüme uyguluyorum... (Bazen bu üçlüye güneş koruyucumyu da ilave ediyorum)... Böylece zamandan da tasarruf etmiş oluyorum... High Beam'i bu şekilde kullandığımda, tüm yüzüme aydınlatıcı bir baz sürmüşüm gibi doğal bir ışıltı oluyor... Sonrasında fondöten veya renkli nemlendirici ile ten makyajı rutinime devam ediyorum...

Şimdi gelelim pratik bir öneriye... Diyelim ki elinizde Mary Lou Manizer tarzı bir aydınlatıcı yok... Ama içinde hafif ışıltı bulunduran krem/somon tonlarında farlarınız var... Bu farlarınızı kullanarak da aydınlatıcı sürmüş etkisi yaratabilir, hem de ekstra masrafa girmeden bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz :)


Bende H&M'den aldığım far paletleri var mesela... Sabah onlara bakarken bu fikir geldi aklıma... Baktım rengi ve ışıltısı Mary Lou Manizer'a çok benzeyen farlar var elimde... Neden bunlar da kullanılmasın ki dedim ve yüzümün bir tarafına Mary Loumanizer'ı, diğer tarafına da bu bahsettiğim H&M far paletlerindeki farları uyguladım... İnanın ikisi arasında hiçbir fark yoktu... İster "NUDES eyeshadows by H&M" far paletinde ortada (soldan üçüncü) bulunan farı veya "SMOKY eyeshadows by H&M" paletinde en başta bulunan farı kullanabilirsiniz...


Mary Lou Manizer alacaklar varsa bir kere daha düşünebilirler bence :) Mary Lou Manizer da çok güzel bir ürün, ona lafım yok, yanlış anlaşılma olmasın :) Bütçeniz elverdiği sürece kaliteli ve böyle herkesçe beğenilen ürünleri de koleksiyonunuza katmanızda bir sakınca yok tabi :) 


Benim amacım, makyaj yapmaya ilgisi olan ancak buna çok fazla bütçe ayıramayacak olanlar için bir öneri sunmak sadece... Bir de ben -evde makyaj ürünleri çöplüğü oluşturmamak adına- gerçekten ihtiyacım olan ürünleri almaya çalışıyorum, çünkü bu işin de sonu yok biliyorsunuz... Elimde zaten var olan ürünleri farklı farklı nasıl kullanabilirim ona kafa yormaya çalışıyorum... Böylece hem makyaj koleksiyonum gereksiz yere şişmiyor (çok sayıda ürünü depolamak da dert malum), hem de elimdeki ürünleri son kullanma tarihi geçip atılmaktan kurtarmış oluyorum... Atmaya da kıyamıyoruz malum... Dolayısıyla elinizdeki ürünlere bir de bu açıdan bakmanızı tavsiye ederim, profesyonel olarak bu işi yapmıyorsanız tabi...

Son olarak fiyat analizi de yapalım:
H&M 5'li far paleti 10 TL civarında...
The Balm Mary Lou Manizer Aydınlatıcı 35 TL civarında...

Sağlıcakla kalın...
   

27 Mart 2014 Perşembe

Yeni Diziler

Öncelikle Ay Yapım'ın büyük umutlarla başladığı iş olan Kurt Seyit ve Şura ile başlayacağım tabi yazıya... 


Kaynak: http://www.beyazperde.com/

Malumunuz üzere dizi beklenen rating başarısını elde edemedi henüz... Verilen emeğe herkesin saygısı var ancak dizide yanlış giden birşeylerin olduğu açık... Çok durağan bir dizi olduğundan seyirci kaybediyor sürekli... Biz Kıvanç Tatlıtuğ hayranları olarak dizi iyi de kötü de olsa izleyeceğiz ama keşke rating olarak da hakettiği yerde olsaydı diye hayıflanmadan edemiyor insan... Sözün özü eğer böyle giderse Kurt Seyit ve Şura'nın da sonu İntikam gibi olacak... Kıvanç Tatlıtuğ'un hatırına devam edecek dizi... Ay Yapım nazara geldi sanırım :( Her zaman söylediğim ve inandığım gibi başroldeki oyuncuların kimyalarının tutması bir dizi için en önemli şeylerden biri bence... Farah Zeynep başarılı bir oyuncu olabilir ama kimya olarak tutmadılar bence Kıvanç ile... Kuzey Güney'deki Cemre vakası gibi oldu yani... Yada biz Beren Saat'ten sonra kimseyi yakıştıramıyoruz artık Kıvanç Tatlıtuğ'a :) O da olabilir bilemiyorum :) Bir yandan dizinin uyarlandığı kitabı da okuyorum ama bitiremedim henüz...

Şimdi gelelim Ay Yapım'ın yüzünü güldüren yeni bir diğer diziye... Kara Para Aşk... 


Kaynak: www.atv.com.tr

Gerçi ratinglerini takip edemedim ama herkesin dilinde olduğundan ratinglerinin de iyi olduğunu tahmin ediyorum... Ben de çok beğendim diziyi... Engin Akyürek var diye kesin izleyecektim zaten de beğenmem de kaymağı oldu :) Son tarzı bir dizi, o sebeple de çok hoşuma gitti zaten... Haliyle dizi müzikleri yine Toygar Işıklı'ya emanet... Toygar Işıklı da gerilim sahnelerinde Son'da kullandığı aynı müzik temalarını kullanıyor... Erkan Can da var kadroda... Resmen Son'u izliyorum gibi...

Dizide Tuba Büyüküstün'ün kızkardeşi rolündeki Bestemsu Özdemir'e ayrı bir sayfa açmak istiyorum izninizle... 


Hep yakışıklı çocuklardan bahsedecek değiliz ya, değil mi? :) Azıcık da güzel kızlarımızdan bahsedelim... Kendisi son yıllarda gördüğüm en güzel oyunculardan biri kesinlikle... Akıllara zarar bi güzelliği ve değişik bir havası var, maşallah :) Senaryo gereği dizide az göründüğü için (kaçırıldı malum) ve daha önce de başka bir işte izlemediğim için yetenekli mi değil mi karar veremedim daha ama umarım yeteneklidir de... Eğer öyleyse alır başını gider valla... Demedi demeyin :)

Ali Yörenç de Kara Para Aşk'ta tekrar arz-ı endem eden oyuncularımızdan :) Kendisini Kuzey Güney'den beri çok seviyoruz malum :) Yalnız söylemeden edemeyeceğim; ne kadar kilo almış Ali Yörenç... Madem yarıçıplak halleriyle arz-ı endam edecekti dizide, azıcık kilo verse iyiymiş... Ama merak etme biz seni kilolu da seviyoruz Ali :)    

Ve son olarak Melis Birkan'ın dizisi ile bitireceğim yazıyı... Daha önce de yayınlanıp kaldırılan ama yapımcılarının tekrar gösterime verdiği dizi Aşk Dipten Gitmektir/Saklı Kalan... 


Kaynak: http://www.showtv.com.tr

Bu diziye ilk yayınlandığı zaman denk gelip biraz izlemiştim... Ama çok da aklımda kalmamış olacak ki kaldırıldığını bile farketmemiştim... Sonra yeniden yayınlanmaya başladıktan sonra kardeşim izleyip beğenmiş... Bana da önerdi... 'Dur ben de bir şans daha vereyim şu diziye' dedim... Oturdum izledim ve çok beğendim bu diziyi de :) Başrol oyuncuların kimyası tutmalı deyip duruyorum ya işte bu dizide tam olarak o var... Ben çok yakıştırdım başrol oyuncularını... Yalnız dizi fena halde Gri'nin 50 Tonu/Fifty Shades of Grey kitap serisini hatırlattı bana... Daha filmi çıkmadan bizimkiler dizisini yapmış diye geçirdim içimden :) Bir yerde belirttiler mi bilmiyorum ama acayip bir esinlenme olmuş ana hikaye olarak... Tamamen aynı değil tabi ama çok andırıyor diyelim... Muhammet Uzuner Christian Grey'i, Melis Birkan da Ana Steel'i canlandırıyor resmen :) Neyse ben beğendim diziyi :) Ellerine sağlık, güzel bi iş olmuş... Yönetmen koltuğunda da Merhamet'ten tanıdığımız Mehmet Ada Öztekin oturuyor... Dizi emin ellerde yani :)

Şimdilik bu kadar... Esen kalın efendim...

Nemlendirme ve Ufak Sivilce Problemleri ile Başetme

Hem yüz hem de dudaklarınız için iyi bir nemlendirici arıyorsanız işte size tavsiye edebileceğim çok başarılı ve ekonomik Bepanthen ürünleri... 



Bepanthen Krem ile başlayalım... Bu krem hem gündüz hem gece yüzünüzü nemlendirmek için kullanabileceğiniz harika bir krem... Benim Bepanthen'i kozmetik amaçlı kullanmaya başlamam yıllar önce sivilce tedavisi için gittiğim doktorumun önerisi ile başladı... Doktorum ilaç tedavisinden dolayı kuruyan cildimi Bepanthen Krem ile, dudaklarımı ise Bepanthen Merhem ile nemlendirip koruyabileceğimi söylemişti... Ve işte o gün bugündür severek kullanıyorum Bepanthen krem ve merhemi... Ben Bepanthen'i gece yatmadan önce kullanmayı tercih ediyorum... Cildimi iyice temizledikten sonra yüzüme Bepanthen kremi (yağsız olan), dudaklarıma ise bol miktarda Bepanthen merhemi (yağlı olan) uyguluyorum... Bepanthen merhemi gün içinde de dudaklarınızı nemlendirmek için kullanabilirsiniz... Az bir miktarını parmağınızla dudağınıza yedirdiğinizde hem klasik dudak nemlendiricilerinden daha iyi sonuç veriyor hem de belli belirsiz bir ruj/parlatıcı sürmüşsünüz gibi duran şahane bir doğal dudak görüntüsüne ulaşıyorsunuz... 

Ve gelelim arasıra ufak tefek sivilce problemi yaşayanlar için tavsiye edebileceğim ürüne... Fucicort Krem... Bunu da yine bir cildiye uzmanı oynadığım için oluşan sivilce yaralarını iyileştirmek için vermişti... Yalnız bu krem kortizon içerdiğinden kullanırken dikkatli olmanız gerekiyor... Doktorunuza danışmadan da kullanmayın lütfen... Bu ürünü de yine gece yatmadan önce kullanmanızı tavsiye ederim... Yüzünüzü temizleyip nemlendirdikten sonra sadece sivilcenin üzerine az bir miktar uygulayıp yedirin... Ertesi gün uyandığınızda sivilcenin belirgin şekilde söndüğünü göreceksiniz... Bu kremi sürekli/hergün kullanmayın ve kesinlikle tüm yüze uygulamayın... Ara ara, sadece tektük sivilceniz olduğunda kullanabilirsiniz... Daha büyük bir sivilce probleminiz varsa mutlaka bir cildiye uzmanına görünmenizi tavsiye ederim... Benim de zaman zaman nükseden büyük çapta sivilce problemlerim oldu ve kendi kendime denediğim hiçbir yöntem işe yaramadı... Her seferinde bir uzmana giderek çözdüm problemimi... Dediğim gibi arada tektük çıkan sivilceleriniz varsa bu krem ideal... Ama daha büyük çapta bir sivilce probleminiz var ve de bir uzmana gitmiyorsanız hem sorun giderek büyüyor hem de cildinize daha çok zarar vermiş oluyorsunuz...

Gelelim gündüz için yüzüme kullandığım nemlendiriciye... Clinique Dramatically Different Moisturizing Lotion... 


Bu da çok hafif ve su bazlı bir krem... Sürdükten sonra yüzünüzde hiç ağırlık yapmıyor... Youtube makyaj gurularını takip ediyorsanız, çoğunluğun beğenisini kazanmış bir ürün olduğunu da farketmişsinizdir zaten... Ancak yazının başında da belirttiğim gibi Bepanthen'in yağsız olan krem versiyonunu da gündüz için kullanabilirsiniz...

Uyarı: Bu ürünleri kullanmadan önce lütfen doktorunuza danışın... Malum herkesin cilt yapısı farklı olduğundan farklı reaksiyonlar görülebilir... Merak edenler için benim doktorumun ismi Eda Kumbasar... Kendisini gönül rahatlığıyla önerebilirim... Görüp görebileceğiniz en tatlı dilli, en pozitif, en halden anlayan doktorlardan birisidir Eda Hanım... Öyle iyi bir enerjisi vardır ki, her gittiğimde sadece cildiyeye değil terapiste de gitmiş gibi hissederim ben kendimi :) En son Bakırköy'deki özel bir klinikte çalışıyordu... İnternetten iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz rahatlıkla...

Bir de Hatırlatma: Bepanthen krem ailesi yenilendi biliyorsunuz... Krem yani yağsız olan versiyonu genel amaçlı bir krem olarak satılıyor artık... Yapısı ve kokusu da eskisinden farklı... Merhem yani yağlı olan versiyonu ise pişik kremi olarak satılıyor... Ben eczacı arkadaşımın elindeki ürünlerden kendime epey stok yapmıştım... Onları kullanıyorum şimdi... Ama onlar da bitince ne yapacağım hiç bilmiyorum :( Siz de eğer şanslıysanız bu versiyonlarını bazı eczanelerde bulabilirsiniz hala... Velhasıl-ı kelâm; Bayer eski Bepanthen'lerimizi geri istiyoruz biz :)