Youtube

Instagram

29 Ekim 2011 Cumartesi

Anadolu Kartalları... vatan kanatlarımızın altında...

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=j4HR5GbGtz4&w=560&h=315]


manga eurovision başarısından sonra ingilizce bir single hazırlamıştı... fly to stay alive... dün gittiğimiz anadolu kartalları filminde de bu şarkı kullanılmış... çok güzel uyuşmuş filmle ;)

filme gelince, epey emek verilmiş ama keşke daha sağlam bi senaryo ile çekilebilseymiş... iyi başladı ama ara ara tempo düştü... filmde durağanlıklar oluştu... oyunculuklara gelince engin altan düzyatan, özge özpirinççi ve şevket çoruh çok iyiydi... çağatay ulusoy da çok şaşırttı beni... iyi kıvırmış rolünü ;) görüntü yönetmeni uğur içbak da çok iyi iş çıkarmış ;)

cagatay ulusoy anadolu kartallari Çağatay Ulusoy Anadolu Kartalları

Fotoğraf http://www.anadolukartallarifilm.com/ adresinden alınmıştır.


milli duyguları acayip kabartan bi film... sürekli tüyleriniz diken diken oluyor filmde... bi de solo türk diye bi F16 var ki dillere destan... döndüğünde gökyüzünde türk bayrağı ortaya çıkıyor... şahane bi görüntü... dikkat ederseniz aşağıdaki afişte de görebilirsiniz ;)


  Fotoğraf http://www.anadolukartallarifilm.com/ adresinden alınmıştır.


afişten göremedim diyenler için işte solo türk ;)



Fotoğraf http://www.ulasimonline.com adresinden alınmıştır.

Mangala


Fotoğraf http://www.antigazete.com adresinden alınmıştır.


böyle bir oyun varmış... türk zekâ ve strateji oyunu... biliyor muydunuz? ben yeni öğrendim... bi yerden duyup twitter'a not almıştım... ama nereden duyduğumu hatırlamıyorum...

hemen en yakın D&R mağazasına gidip bir tane edineceğim... çok eğlenceli görünüyor ;) oyunun kuralları için aşağıdaki videoyu izleyebilir, oyun hakkında detaylı bilgiyi ise şuradan edinebilirsiniz ;)

[dailymotion id = xau67o]

biri "KONSEPT" mi dedi? #5

Fotoğraf https://tr.wikipedia.org adresinden alınmıştır.

dün akşam bir çocuk sevdim isimli diziyi izliyordum... her ne kadar doğru dürüst izleyemesem de bu diziyi epey beğendimi söylemek isterim... dolayısıyla izlemekten keyif aldığım türk dizileri arasına bu diziyi de eklemiş bulunmaktayım... vatana millete hayırlı olsun =)

gülçin santırcıoğlu
Fotoğraf http://galeri.uludagsozluk.com adresinden alınmıştır.

dün akşamki bölümde gülçin santırcıoğlu'na rastlayınca hemen aklıma kendisini ilk izlediğim film olan türev (2005) geldi... bu arada gülçin santırcıoğlu'nun dizide oturduğu evi, ben ifsak 159.dönem kadırga gezisinde fotoğraflamıştım =) bu gereksiz bilgiyi de verdikten sonra gelelim filme =)

Fotoğraf http://turkfilmlistesi.blogspot.com/ adresinden alınmıştır.

türev çok enteresan bir filmdi... hani insanın yüzüne tokat gibi inen filmler vardır ya... öylesi bi filmdi bu da... izleyeli uzun zaman oldu ama hep iyi anarım ben bu filmi... beste bereket'i de ilk bu filmle tanımıştım... hatta bu film beste bereket'e en iyi kadın oyuncu kategorisinde altın portakal da getirmiştir... filmin flaş lafı ise şudur:

"gerçek yalanların türevidir..."


Fotoğraf http://www.beyazperde.com adresinden alınmıştır.

türev deyince aklıma aynı zamanlarda çekilen bir başka türk filmi kader (2006) geldi... bu film zeki demirkubuz'un başyapıtıdır bence... türev herkesin beğeneceği tarzda bir film değil ama kader için aynı şeyi söyleyemeyeceğim... yine herkesin beğeneceği tarzda bir film gibi durmasa da çok beğeneceğinize garanti veriyorum ;) ama duygusal anlamda ağır bi film, onu da baştan söyleyeyim... filmi çok uzun zaman önce izlemiş olmama rağmen bekir (ufuk bayraktar)'in uğur (vildan atasever)'a olan tabiri caizse köpekler gibi aşkı hala net olarak aklımdadır... özellikle filmin son sahnesi de çok vurucu olmuştu benim için... bak şimdi tekrar izleyesim geldi filmi =)

Fotoğraf http://www.milatdizisi.org/ adresinden alınmıştır.

ufuk bayraktar'a gelince kendisi zeki demirkubuz'un keşfi şahane bir oyuncudur... zeki demirkubuz onu babasının kahvehanesinde çalışırken keşfedip oyuncu olmaya ikna etmiş ve bekleme odası filminde rol vermiştir... sonrasında da kader filmi ile başrolü kendisine teslim etmiştir... bekleme odası da çok ilginç bir filmdir... tavsiye olunur ;) ama dediğim gibi kader benim favori zeki demirkubuz filmimdir ;)

Masumiyet : Afis
Fotoğraf http://www.beyazperde.com adresinden alınmıştır.

bir de yine zeki demirkubuz'a ait masumiyet (1997) filmi var... zeki demirkubuz, kader filminde aslında bu hikayedeki oyuncuların gençlik yıllarını anlatmış... kader filminin senaryosunu da haluk bilginer'in masumiyet filmindeki bir sahnesi üzerine yazmış... işte o muhteşem sahne ;)


ama maalesef ben bu filmi izlemeyi atlamışım =( şimdi ilk iş masumiyet filmini de izleyeceğim ;) -edit: izledim- bekir (haluk bilginer)'in masumiyet filminde dinlediğimiz hayat hikayesini bir de kader filmindeki gençlik halinin ağzından dinlemek için şu videoyu, yine gençlik halinin ağzından diyarbakır'a (kader'de kars'a) gidişi ve kaderini anlattığı sahneyi izlemek için de şu videoyu izleyebilirsiniz ;)

Fotoğraf https://tr.wikipedia.org adresinden alınmıştır.

kader filmi ile ilgili görselleri araştırırken oyunculara da tekrar bi gözattım... bi de ne göreyim, meğer engin akyürek de bu filmde rol almış =) o kadar uzun zaman oldu ki unutmuşum bu detayı... gerçi o zamanlar hayranı olmadığım için aklıma yazmamış da olabilirim =) neyse konu kendisine gelmişken onunla ilgili de bir iki şey söylemek isterim... ne zamanki fatmagül'ün suçu ne? dizisinde oynamaya başladı, işte o zaman gözümdeki yeri tamamen değişti... önceleri hiç dikkatimi çekmezken şimdilerde kerim karakteri ve tipiyle gönlümde taht kurmuş durumda =) ardacığım alınmasın ama :P

kader filminde oynayan bir başka tanıdık yüz ise uçurtmayı vurmasınlar (1989) filminde küçük barış'ı canlandıran ozan bilen... kader'de de zagor'u canlandırıyor... bakınız hiç değişmemiş değil mi? =)

ozan bilen
Fotoğraf http://www.itusozluk.com/gorseller adresinden alınmıştır.

9 Ekim 2011 Pazar

Huzurum Kalmadı

Fotoğraf http://www.diziler.com adresinden alınmıştır.

çok heyecanlıyım... yeni bi dizi keşfettim =) ilk bölümü az önce bitti ve bayıldım diziye ;)

tamamen tesadüf eseri televizyonda TNT kanalı açıktı... ve dizinin jeneriği başladı... önce öylesine bakarken dizi bir anda içine alıverdi bizi... bunda dizinin sanat müziği nağmeleri ile başlamasının da etkisi büyük sanırım ;) bir musıkî grubu var, bir de anlatıcı... ara ara giriyorlar devreye... bir huzur evinde yaşananlar anlatılıyor dizide... ama bu huzur evi öyle sizin bildiğiniz huzur evlerinden değil =)) izleyin görün efendim ;)

oyuncu kadrosu da çok sağlam dizinin... müzikler cem özkan'a ait... yapımcılığını BKM Film üstlenmiş...

konusu ve muhteşem oyuncu kadrosu için ise şuraya bakabilirsiniz... çok orijinal bi iş olmuş bence... dialoglar, ince espriler ve göndermeler de şahaneydi ;) facebook'a sıfat pazarı diyorlar mesela =)))

“Bahtiyar Huzur Evi” artık, aynı ranzada, yetmişlik delikanlılarla;  yirmilik dişli rakiplerinin yaşadığı bir yerdir. Ve bu huzur evinde artık huzur dışında her şey vardır. Sorunlar çözülmeye başlamış gibi görünse de gençler ve eski toprakların savaşı asıl şimdi başlamıştır. [Alıntı: http://www.tnttv.com.tr]

dizinin senaristi kamuran süner penguen çizeriymiş...

böyle işte... ben çok beğendim diziyi... ve diyorum ki bu dizi çok tutacak =)) demedi demeyin =)) şiddetle tavsiye olunur ;)

kalın sağlıcakla efendim =)

2 Ekim 2011 Pazar

el secreto de sus ojos... the secret in their eyes...

The Secret in Their Eyes Review 2


Fotoğraf http://thesecretintheireyesreview.info/ adresinden alınmıştır.


"izlediğim en iyi filmler" listesi yapacak olsam bu film üst sıralarda yerini alır mutlaka ;)


tuğçe can sağolsun, "hocam siz bu filmi nasıl kaçırdınız" diyerek tavsiye etti ;) ben de izledim =) iyiki de izlemişim... muhteşem bir filmdi... film için Emotional Roller Coaster yorumu yapılmış... çok da doğru bir tespit olmuş gerçekten ;)


ben bu ara köpekler gibi sevip de korkaklığından ve kendine olan güvensizliğinden karşısındakine açılamayanlara takmış durumdayım ya =) ondan filmde irene ile benjamin arasında geçen aşağıdaki dialog çok etkiledi beni... gerçi benjamin kendini tutmakta haklı... tanıştıktan bir hafta sonra nişanlandı kız... ondan birşey diyemiyorum =)


i: ne zaman benimle konuşacaksın?


b: her gün konuşuyoruz ya!

i: erişilmez biri değilim… başka dünyadan da gelmedim…

b: keşke öyle olsaydın… irene bu konuyu kapatalım…

i: ne konusu?

b: mühendis bilmem ne ile evleniyorsun…

i: kıskanmıyor musun?

b: yok daha neler… size gani gani mutluluklar dilerim…

i: hiç itirazın yok mu?

b: hayır yok…

i: çekinme söyle…

b: irene… lütfen…

i: nerede buluşalım?

b: ne için?

i: nişanlım, evliliğim ve konuyla ilgili hayatımdaki diğer şeylere itirazlarını edebilesin diye…

b: mesaiden sonra kahve içmeye gidebiliriz…

i: kaçta?

b:

i: sekiz buçuk… yer?

b: immortals…

i: richmond olsun…

b: kusura bakma önerdiğim yer yeterince seçkin değildi…

i: alakası yok benjamin… maksat buradan uzak olsun…

filmde; adalet duygusu, bakışlardaki anlam, erkeklerin tutkuları üzerine muhteşem tespitler ve stadyum sahnesi gibi konuşulacak çok şey var ama ben bu tarafından bakmayı tercih ettim ;)

ve yazımı bir temenni ile bitiriyorum...

benjamin'in hikayesiydi bu... temo (korkuyorum)'dan teamo (seviyorum)'ya... bütün gerçekten seven korkakların da geç olmadan bu bilince varması dileğiyle...

A harfi basmayan daktilolara da selam olsun =)

dipnot: biraz daha bekleseymişim bu film de konsept yazıma eklenebilirmiş... bedük'ün daktilosundan buraya bağlardım ben konuyu =) bi edit yapsam mı acaba :p

1 Ekim 2011 Cumartesi

biri "KONSEPT" mi dedi? #4

şimdi öncelikle bedük'ün ful animasyon şarkısının video klibini izleyerek başlayalım ;) bedük'ten yine muhteşem bi şarkı ve video klip... aynı zamanda bu kendisinin ilk türkçe single'ı (tabi diğer adıyla çıkardığı ilk albümünü ve reklam jingle'larını saymazsak)... görüldüğü üzere türkçe sözlerle de gayet başarılı ;) bedük'ü ilk çıktığından beri çok severim... sıkı takipçisiyimdir... bence muhteşem automatik video klibiyle kolbastıyı meşhur eden de kendisidir... kimse çocuğun hakkını yemesin =)

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=l8kwbROKZrU&w=560&h=315]


izledik mi klibi =) şimdi gelelim klibin detaylarına... dikkat ederseniz bedük ile kızın daktilo ile senaryo yazdıkları bölümde tavandan kağıttan yapılmış kuşlar sarkıtılmış... bunlar sadako'nun kağıttan turna kuşları... yani en azından bana onları çağrıştırdı... ne niyetle konuldu bilemiyorum tabi... sadece dekorasyon amaçlı da kullanılmış olabilir...

bilen bilir... bilmeyenler için sadako'nun hikayesi kısaca şöyle özetlenebilir:

'Kâğıttan Bin Turna Kuşu' efsanesi der ki: Bir insan hastalandığında, kâğıttan 1000 adet turna kuşu yaparsa, bunu gören tanrılar bu kişiyi sağlığına kavuşturacaktır.

Bunu bilen Sadako, hastalığını cesaretle karşılayıp, kâğıt turnaları katlamaya başlar ve konuşur turnalarıyla: "Kanatlarınıza 'huzur' yazacağım. Böylece tüm dünyada uçabileceksiniz."

Ne yazık ki, bu küçük Japon kızının yaşamı 1000 turnayı katlamaya yetmeyecek ve 25 Ekim 1955 günü 644 turnayı katlarken hayata gözlerini yumacaktır. Yine de arkadaşları, eksik kalan 356 turnayı katlayıp onunla birlikte gömerler.  [kaynak: http://tr.wikipedia.org]

detaylı bilgi için bakınız...


bu da hiroşima'da sadako adına yaptırılan barış anıtı...


Dosya:Children's Peace Monument 2008 01.JPGFotoğraf http://tr.wikipedia.org adresinden alınmıştır.


şimdi gelelim sadako'nun hikayesini nereden öğrendiğime... üniversitede lisans yıllarımda iken cine5'te muhteşem bir program vardı... başka yerde yok... ben hastasıydım bu programın... okuldan çıkınca kaçırmayayım diye koşa koşa eve gelirdim... programın yapımcısı cengiz semercioğlu idi... türkiye televizyonlarına ilk üçgen masa konseptini getiren de bu programdır =)) sunucuları da dönem dönem değişirdi... arada birkaç uyuz olduğum sunucusu da oldu ama genel olarak severdim sunucularını da... hergün 5 farklı konu ve konuk olurdu... ben bu programdan çok şey öğrenmiştim... herhalde ömrümde izlediğim en öğretici programdı... keşke devam etseydi... gerçi sonlara doğru bozmuştu artık ama neyse... sadako'nun hikayesini de bu program vesilesiyle öğrenmiştim...


şimdi üniversite yılları dedim de aklıma craig david geldi... o yıllarda takıntılı şekilde dinlerdim kendisini... ne de çok severim kendisini... eski popülaritesini kaybetmiş olsa da ben küllerinden doğacağına dair inancımı taşımaktayım hala =) 2002 yapımı slicker than your average albümünü ezbere bilirim... muhteşem bi albümdü... bu albümden önce kendisini walking away ve 7 days şarkıları ile severdim... bu albüm ile ise sevgim tavan yapmıştır... sting ile olan meşhur düet rise and fall da bu albümde yer almaktadır...


File:Craid david-slicker.jpg


Fotoğraf http://en.wikipedia.org adresinden alınmıştır.


ama benim bu albümdeki favori şarkım you don't miss your water adlı şarkı idi... gelin şimdi de bu muhteşem şarkıyı dinleyerek bu yazıyı da sonlandıralım ;)


[youtube http://www.youtube.com/watch?v=183aYqvHCTs&w=420&h=315]


dipnot: iyice sunucu moduna girdim değil mi =))