Youtube

Instagram

1 Ekim 2011 Cumartesi

biri "KONSEPT" mi dedi? #4

şimdi öncelikle bedük'ün ful animasyon şarkısının video klibini izleyerek başlayalım ;) bedük'ten yine muhteşem bi şarkı ve video klip... aynı zamanda bu kendisinin ilk türkçe single'ı (tabi diğer adıyla çıkardığı ilk albümünü ve reklam jingle'larını saymazsak)... görüldüğü üzere türkçe sözlerle de gayet başarılı ;) bedük'ü ilk çıktığından beri çok severim... sıkı takipçisiyimdir... bence muhteşem automatik video klibiyle kolbastıyı meşhur eden de kendisidir... kimse çocuğun hakkını yemesin =)

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=l8kwbROKZrU&w=560&h=315]


izledik mi klibi =) şimdi gelelim klibin detaylarına... dikkat ederseniz bedük ile kızın daktilo ile senaryo yazdıkları bölümde tavandan kağıttan yapılmış kuşlar sarkıtılmış... bunlar sadako'nun kağıttan turna kuşları... yani en azından bana onları çağrıştırdı... ne niyetle konuldu bilemiyorum tabi... sadece dekorasyon amaçlı da kullanılmış olabilir...

bilen bilir... bilmeyenler için sadako'nun hikayesi kısaca şöyle özetlenebilir:

'Kâğıttan Bin Turna Kuşu' efsanesi der ki: Bir insan hastalandığında, kâğıttan 1000 adet turna kuşu yaparsa, bunu gören tanrılar bu kişiyi sağlığına kavuşturacaktır.

Bunu bilen Sadako, hastalığını cesaretle karşılayıp, kâğıt turnaları katlamaya başlar ve konuşur turnalarıyla: "Kanatlarınıza 'huzur' yazacağım. Böylece tüm dünyada uçabileceksiniz."

Ne yazık ki, bu küçük Japon kızının yaşamı 1000 turnayı katlamaya yetmeyecek ve 25 Ekim 1955 günü 644 turnayı katlarken hayata gözlerini yumacaktır. Yine de arkadaşları, eksik kalan 356 turnayı katlayıp onunla birlikte gömerler.  [kaynak: http://tr.wikipedia.org]

detaylı bilgi için bakınız...


bu da hiroşima'da sadako adına yaptırılan barış anıtı...


Dosya:Children's Peace Monument 2008 01.JPGFotoğraf http://tr.wikipedia.org adresinden alınmıştır.


şimdi gelelim sadako'nun hikayesini nereden öğrendiğime... üniversitede lisans yıllarımda iken cine5'te muhteşem bir program vardı... başka yerde yok... ben hastasıydım bu programın... okuldan çıkınca kaçırmayayım diye koşa koşa eve gelirdim... programın yapımcısı cengiz semercioğlu idi... türkiye televizyonlarına ilk üçgen masa konseptini getiren de bu programdır =)) sunucuları da dönem dönem değişirdi... arada birkaç uyuz olduğum sunucusu da oldu ama genel olarak severdim sunucularını da... hergün 5 farklı konu ve konuk olurdu... ben bu programdan çok şey öğrenmiştim... herhalde ömrümde izlediğim en öğretici programdı... keşke devam etseydi... gerçi sonlara doğru bozmuştu artık ama neyse... sadako'nun hikayesini de bu program vesilesiyle öğrenmiştim...


şimdi üniversite yılları dedim de aklıma craig david geldi... o yıllarda takıntılı şekilde dinlerdim kendisini... ne de çok severim kendisini... eski popülaritesini kaybetmiş olsa da ben küllerinden doğacağına dair inancımı taşımaktayım hala =) 2002 yapımı slicker than your average albümünü ezbere bilirim... muhteşem bi albümdü... bu albümden önce kendisini walking away ve 7 days şarkıları ile severdim... bu albüm ile ise sevgim tavan yapmıştır... sting ile olan meşhur düet rise and fall da bu albümde yer almaktadır...


File:Craid david-slicker.jpg


Fotoğraf http://en.wikipedia.org adresinden alınmıştır.


ama benim bu albümdeki favori şarkım you don't miss your water adlı şarkı idi... gelin şimdi de bu muhteşem şarkıyı dinleyerek bu yazıyı da sonlandıralım ;)


[youtube http://www.youtube.com/watch?v=183aYqvHCTs&w=420&h=315]


dipnot: iyice sunucu moduna girdim değil mi =))

8 yorum:

  1. süper yazı olmuş yine aslıcım ^^ yalnız bu bedük'ü ben pek sevemedim desem bana kızmazsın di mi :P :P

    turna kuşlarının hikayesini ben de duymuştum hatta ilerleyen zamanlarda hikayelerimin birinde kullanma planlarım var ;)

    ve craig david'in you don't miss your water'ı pek şukela, ama benim için craig david walking away demektir...

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim hikarucum ;)

    kızmam tabi niye kızayım ^^ ben de hastasıyım görüldüğü üzere =) bizim okula söyleşiye de gelmişti… biraz “snob” gibi duruyor ama çok efendi çocuk Allah için =) gönlümü bi kere daha fethetmişti o söyleşide =)) bi de yurt dışında bizi sağlam temsil edenlerden biri diye biliyorum =)

    evet ilk o şarkı ile sevdiğimiz için craig david eşittir walking away ;)

    YanıtlaSil
  3. aslım konsept yamış ben görmemişim pii bana :D
    Şimdi İlknur gibi heyecanla diyeceğim ki " aslı aslı aslıııııığğğğğ, Bedük'ün klibi ne güzel olmuş" :D Türkçe söyleyince daha bir yakın hissettim nedense kendime bir de o daktilo olayı süpermiş :)

    Sadako'nun öyküsünü ilk defa burdan duyuyorum ama Heroes dizisinde Japon karakter Hero'nun kız arkadaşı kanserdi ve ona origami ile bu turnalardan çok fazla yaptığını hatırlıyorum hatta kızın çalıştığı kafeyi nerdeyse 1000 tane kağıt turnayla süslemişti :) demek ki Sadako'dan esinlenmişler... sayende bunu da öğrenmiş oldum :) bir dip notta benden olsun mu?

    Neden başka bir kuş değilde turna kuşu! derseniz eğer sebebi biraz da şamanizme dayanıyor, en azından eski türklerin şaman inanışlarında; Turna kuşunun bir ölüm gerçekleştiğinde ölen kişinin serbest kalan ruhunu uçmağ'a yani cennete Tanrı'nın yanına ulaştırdığına inanılırmış. O nedenle Turna kuşunun eti yenmez, o eski inanca göre bir nevi Tanrı'nın elçisi olduğu için kutsal sayılan bir kuştur. Türkmen alevilerindeki semaa(bakınız gökyüzü) ibadetinin figürleri de o yüzden turna kuşunun figürlerinden doğmuştur. Yani müslümanlıktan önceki Türkmen kültüründen günümüze kadar gelir o ibadet şekli, nasıl ki Araplardan dinimiz yoluyla öğrendiğimiz Namaz müslümanlıktan önce de Arap kültürünün bir parçasıysa semaa'da Türk kültürünün bir parçası olduğu için günümüze kadar gelmiş.
    Türklerinde Asya kökenli olduğunu düşünürsek tee uzak asyadan komşumuz Japonlarla ufakta olsa ortak bir noktamız olması normal sanırım. bu yazdıklarımı çok önceden bir yerlerde duymuştum, tam ayrıntılarını hatırlayamıyourm oyuzden :) ama Kâğıttan Bin Turna Kuşu efsanesini okuyunca zınnk diye Turna kuşu üzerinden japonya'ya gittim geldim bir an :D :D :D

    YanıtlaSil
  4. Bu arada sunuculuk yakışmış Aslım :D

    YanıtlaSil
  5. vay sevgim döktürmüşsün yine bilgileri ;) nereden nereye değil mi? hepimiz bi şekilde birbirimize bağlıyız işte…

    sadako’nun hikayesi yürek burkuyor hakikaten… niye filmi veya dizisi yapılmamış bu konunun, ilginç… gerçi belki vardır bilmiyorum… araştırmadım…

    YanıtlaSil
  6. birden oluverdi işte, huyum kurusun :P :D
    belki vardır da biz bilmiyoruzdur evet :) gerçi olmasada farketmez hikaruivy yazacakmış bak :D o açığı kapattık yani :D

    YanıtlaSil
  7. evet öyle olacak değil mi ;)

    YanıtlaSil