Mühendis/Akademisyen 🎆 İlgi alanına giren şeyleri 2008 yılından beri yazmakta 🎆 Blogu "aslininguncesi.wordpress.com"dan buraya aktarılmak zorunda bırakıldı 🎆 Eski tarihli içerikler görsel yönden problemli o sebeple 🎆 Konu ile ilgili affınıza sığınır 🎆 YENİ içeriklerden haberdar olabilmek için aşağıdaki YOUTUBE butonuna tıklayarak ABONE olabilir, INSTAGRAM ikonuna tıklayarak instagram üzerinden de takip edebilirsiniz 👇Aslı Gibidir (YOUTUBE) 👇asli_gibidir (INSTAGRAM)
15 Kasım 2014 Cumartesi
Kusursuz Pudra Fondöten Rutini / Flawless Powder Foundation Routine
26 Ekim 2014 Pazar
Make up of the day...
22 Ekim 2014 Çarşamba
Make up of the day...
16 Eylül 2014 Salı
MAC Fix Plus
Plus'ı ben makyaj sabitleyici olarak aldım aslında ancak daha sonra keşfettiğim diğer kullanımları bu özelliğinin önüne geçti... Şu sıralar en çok ten makyajı bazı (primer) olarak kullanıyorum ben bu ürünü... Hatta gözler kapalı yüze püskürtüldüğünden göz kapaklarınıza da ürün geliyor ve göz bazı görevi de görmüş oluyor... Bu sayede bütün kullandığım primer'ları ve hatta nemlendiricileri rafa kaldırdım ben... Tembellik hat safhada :) Hem de zamandan da oldukça tasarruf ediyorum... Fix Plus'ı tüm yüzüme eşit bir şekilde püskürttükten sonra biraz emilmesini bekliyorum... Sonra da ince bir concealer/kapatıcı ile göz altlarından ve kusurların üzerinden geçiyorum... Sabitlemek için de Rimmel London Stay Matte transparan pudra veya MAC Studio Fix fondöten-pudra ile sabitliyorum ve makyajın bitişi çok güzel duruyor... Bu arada fondöten ve pudrayı bir arada bulunduran Studio Fix'in kullanımı için de ayrı bir dosya açacağım merak etmeyin ;)
22 Haziran 2014 Pazar
Tshirt Dosyası...
Geçenlerde tamamen tesadüfen öyle güzel bir marka keşfettim ki bu incelikli markayı sizinle de paylaşmak istedim... Bahsettiğim marka KAFT...
"Bizler estetik ve aynı zamanda kaliteli bir tasarım gördüğünde heyecanlanan, her tasarımın bir anlamı olsun, sıradan değil biraz farklı olsun diyen insanlarız. Bu düşüncemiz giyinirken de aynı. Kaliteli ürün belki bulunuyor ama üzerlerindeki grafikler genelde aynı. Farklı hissettirecek tasarımlar bulmakta zorlanıyorduk. Bu yüzden kendi tasarım görüşümüzü ürünler üzerinde uygulayalım istedik ve bu basit fikir ile KAFT'a hayat verdik."
Web sitelerindeki ürünlerine bayıldıktan sonra biraz da markayı araştırayım dedim ve güzel yorumlar okudum marka hakkında da... Kargo ücreti almadan gönderim yapmaları da cezbetti beni ve bir tane ürün de ben sipariş ediverdim :) Sanırım yarın elimde olacak Tshirt'üm... Bakalım iddia ettikleri kadar kaliteliler mi... Eğer öylelerse bundan sonraki favori Tshirt markam olmaya adaylar :) Kullandıktan sonraki yorumlarımı da buraya eklerim...
Şimdi de gelelim instagram üzerinden mercek altına aldığım diğer iki markaya...
İlki Fifth Ave Galata...
Bu markanın tasarımlarına da bayıldım... En yakın zamanda bir tane Tshirt edineceğim bu markadan da...
İkinci marka ise Kadıköy'deki Retro Bird Store...
En yakın zamanda ziyaret edeceğim iki mağaza olacak Fifth Ave Galata ve Retro Bird Store...
Böyle güzel tasarıma sahip ve incelikli ürünlerin olduğu markaların artması temennisiyle...
Esen kalın ;)
14 Haziran 2014 Cumartesi
Günden Geceye Uzanan Makyaj (A make up look from day to night)
1st Look (for daytime)
Face Prime Mixture: #clinique moisturizer, #benefit high beam, #benefit porefessional
#flormar camouflage palette concealer salmon and beige for under eyes
#benefit boiing 02 for eyelid (as eye primer)
#handm smoky eyeshadow palette number 4 for crease contour
#rimmellondon stay matte transparent powder to set the under eyes
#loreal voluminous original black mascara
#mac studio fix NC30 powder for entire face
#missha perfect eyebrow styler (auto) brown for eyebrows
#thebalm mary lou manizer highlighter
#essence lipliners 05 soft berry and 07 cute pink
2nd Look (for night)
Upgrade from day to nite...
Touch ups:
#oriflame wonder liner
#handm my lovely lipbalm coconut mango and #flormar deluxe cashmere lipstick stylo DC28
9 Haziran 2014 Pazartesi
Hiç Hesapta Olmayan Turistik Gezimiz...
Elif'e kiralık ev arayacağız diye Cevizlibağ ve Zeytinburnu'nun varoş mahallelerinde kaybolarak başladık güne... Neredeyse bütün sokakları karış karış dolaştıktan sonra yol bizi Tıbbi Bitkiler Bahçesi'ne çıkardı... Hadi gelmişken bi bakıp çıkalım dedik ve muhteşem ekinezya ile tanıştık...
Kış çayı olarak bayılarak içtiğimiz ekinezyanın bitkisi de çok güzelmiş... Mis gibi de kokuyordu...
Karnımız acıkınca daha önce deneyip beğendiğimiz Merkezefendi'nin tarihi köftecisinde köfte yiyelim bari dedik... Köfteciye doğru yürürken hiç olmadık bi yerde şahane bi yer çıktı karşımıza... Manastır Cafe&Restaurant...
Bi yanımız Balıklı Rum Manastırı, bi yanımız mezarlık, bi yanımız varoşlar :) Ortasında da, gelen müşterileriyle ve atmosferiyle Nişantaşı'nı aratmayan Manastır Cafe :) Neye uğradığımızı şaşırdık resmen... Manastır Cafe'de güzel bir yemek yedikten sonra Balıklı Rum Manastırı'nı da bi görelim dedik... Ve Konstantinopolis'in Ayasofya'dan gizli bir geçitle geldiği bu manastıra hayran kaldık... Görevli amca da çok sıcakkanlı ve konuşkandı sağolsun... Epey bilgi verdi bize ayaküstü... Rivayete göre İstanbul'un fethedildiği gün bir papaz Ayazma suyunun kaynağının yanında balık pişiriyormuş... Bir arkadaşı İstanbul'un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildiğini söylemiş... Ancak papaz şehrin düştüğüne inanmamış ve ancak şu pişirdiğim balıklar canlanırsa inanırım buna demiş... Bunun üzerine de balıklar canlanıp Ayazma suyuna atlamışlar... O günden itibaren Ayazma suyunun bulunduğu manastır "Balıklı" olarak anılmış...
Sözün özü zamansız gelen bu turistik gezimiz ihya etti bizi :) Ev konusuna gelince; bulamadık uygun bi yer :(
Bu arada Manastır ve Merkezefendi semti ile ilgili de biraz daha bilgi vermiş olayım... Manastır 5.yy.'dan kalma... İçindeki Ayazma suyu şifalı... Biz de içtik tabi gitmişken :) Az önce de bahsettiğim gibi manastır adını, Ayazma suyunun içinde yüzen balıklardan alıyor... Manastırın hemen hemen her noktasındaki yasemin çiçeklerinin kokuları manevi havayı destekleyen müthiş bir detaydı... Bir de dilek diledim hazır böyle ruhani bir mekana gitmişken :)
Semte ismini veren Merkez Efendi ise mesir macununu ilk yapan ve Nevruz'da dağıtarak bu geleneği başlatan ilk kişiymiş... Ve aslen Denizli'liymiş kendisi... Germiyanoğulları'ndan... Bu arada bu aralar sürekli Denizli çıkıyor karşıma :) Kitabını yeni bitirdiğim Hasan Ali Toptaş da Denizli'li imiş...
Her köşesinden tarih fışkıran ve bunca şeye rağmen hâlâ güzel kalmayı başarabilen şehrimiz İstanbul her geçen gün bizi şaşırtmaya devam ediyor... Doğma büyüme İstanbul'lu olan bizler bile çoğu yerini bilmiyoruz... Kim bilir böyle kıyıda köşede kalmış daha ne çok keşfedecek yeri var İstanbul'un...
Velhasıl-ı kelam her şeye rağmen çok güzelsin be İstanbul...
Hindi Fümeden Börek (Dukan Diet)
8 Mayıs 2014 Perşembe
Tencerede Fincan Kek
Fırın açma derdi yok, 20 dakikada hazır oluyor ve tadı da enfes oldu :)
Orijinal tarif için kaynak: http://www.dukanamca.com/tarcinli-fincan-kek/
Aslında light gazozlu kek yapmak üzere yola çıktım ama yulaf kepeğinin sadece 1 yemek kaşığı kadar kaldığını görünce hayallerim suya düştü... Ben de madem onu yapamıyorum başka kek tariflerine bakayım dedim... Ancak tariflerin çoğunda 4 yk yulaf kepeği kullanıldığını görünce "bu iş böyle olmayacak, en iyisi ölçüyü dörtte bire indireyim" dedim... Miktar az olunca da daha önce görüp beğendiğim ancak denemeye fırsat bulamadığım fincan kek tarifleri aklıma geldi... Hemen tariflere baktım tekrar ve bir tanesini gözüme kestirdim...
Elimde kısıtlı malzeme olduğundan ölçüleri azalttım ve elimde olmayan bazı malzemeleri de değiştirerek tarifi revize ettim... Mikser de kullanmadım… Yumurta ve tatlandırıcıyı köpük kıvamına gelene kadar çatal yardımıyla iyice çırptım... Sonra diğer malzemeleri ekleyerek karıştırdım… Fincanların içini de peçete ile yağladım...
Revize edilmiş malzeme listesi:
1 yumurta
1.5 yk tatlandırıcı
1 yk yulaf kepeği
1 tatlı kaşığı tarçın
Az miktarda limon kabuğu rendesi
1-2 damla vanilya aroması
1.5 yk light yoğurt
1 çay kaşığı kadar kabartma tozu
1 çay kaşığı kadar süt tozu
Bu ölçüden iki fincan kek çıkıyor… Ben biraz daha büyük olan sütlü kahve fincanlarını tercih ettim... Türk kahvesi fincanıyla da 4 tane çıkar sanırım…
Lor peyniri ve baharatları kullanarak bu kekin tuzlusunu da denemeyi planlıyorum... Onun tarifini de eklerim yine buraya...
Afiyet olsun ;)
28 Nisan 2014 Pazartesi
Neopren Kumaştan Bikiniler/Neoprene Bikinis
3 Nisan 2014 Perşembe
Nar Dükkan Karaköy...
Son zamanlarda herkesin olduğu gibi bizim de sıklıkla tercih ettiğimiz semt Karaköy... Sıcak/sevimli ve karakterli mekânları ile gönlümüzü fethetmeye devam ediyor Karaköy... Eski İstanbul'u içinize çekmek de cabası...
İşte son keşfettiğimiz tatlı mı tatlı müessese...
su bardağının dibindeki nar taneciklerine bakın :) |
bu muzlu krep çok başarılı değildi açıkçası... bunun yerine muzlu-çilekli waffle yapılabilir mesela... |
Karaköy'de kendimizi Namlı'da kök salmaktan alabilirsek denemeyi düşündüğümüz (veya denediğimiz) mekânları da sizin için derleyeyim dedim... Aynı zamanda kendime de not oluyor tabi bu :)
Namlı Gurme "Az önce de belirttiğim gibi Karaköy'e her gittiğimizde yemek için kendimizi burada buluyoruz... Birbirinden lezzetli zeytinyağlıları ve reçelleri ile beni benden alıyor her seferinde :)"
Nano Cafe
Karaköy Kahvesi
Komodor (Pizzacı)
Nato Lokantası (Türk Mutfağı)
Karabatak Cafe (7 kişi kadar olduğumuzdan yer bulamayınca oturamamıştık...)
Lokanta Maya
Wom Karaköy (ağızdan ağıza yayılan anlamında 'word of mouth'tan geliyormuş adı)
Unter "fusion mutfak olması ile ilgimi çekiyor ama gidemedik henüz..."
Bej Kahve "serenay ile çağatay'ın gazetecilere yakalandığı cafe olarak anıyorum artık burayı :) şaka bir yana dışarıdan çok hoş görünüyor cafe... fotoğraflarına baktım, içi de öyle... mandalinalı cheesecake'leri de meşhurmuş... arkasındaki kağıthane'ye de uğramak lazım mutlaka..."
Dem Cafe
Forneria "Arda Türkmen'in mekânı :) gitmezsek olmaz :) fırsat olmadı ama henüz..."
Karaköy Lokantası
Ferahfeza
Muhit
Ops Cafe "bir kere gittik ama bende çok yer eden bir mekân olmadı açıkçası... çok sıkış tepiş oturduk dolayısıyla rahat değildik... ondan belki... bir şans daha verilebilir..."
Bu listelediğim mekânların çoğu iskele ile Kılıç Ali Paşa Camii arasında kalıyor... Dolayısıyla o bölgedeki bütün ara sokakları didik didik gezerseniz bu mekânlara rastlamanız mümkün ;)
Esen kalın...
Update: Geçenlerde yine gittik Nar'a ve pek de bir esprisi olmayan böğürtlenli frappe'ye tam 15 TL ödedik :( Menüde fiyatı yazmayan şeyleri sipariş ederken dikkatli olun derim, benden söylemesi...
Spring Makeup/Bahar Makyajı
Makeup details as follows/Makyajın detayları aşağıdaki gibi:
1)
#clinique moisturizer...
#benefitporefessional face primer...
#benefit high beam highlighter...
it's my trick to mix all these 3 products over the back of my hand and use the final mixture as an illuminating face primer... it's absolutely time saver!
Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi nemlendirici, makyaj bazı ve aydınlatıcıyı elimin üzerinde karıştırarak yüzüme uyguluyorum...
2) #thebalm put a lid on it eyeshadow primer...
Kullandığım farların daha kalıcı olması için göz kapaklarıma uyguluyorum... Aynı zamanda göz altlarına da bir miktar uyguluyorum ki concealer/kapatıcı zamanla çizgilerde birikme yapmasın...
3) #nivea lip balm...
4) #benefit hello flawless oxygen wow foundation...
fondöteni bütün yüzüme real techniques stippling brush (nam-ı diğer pıt pıt fırça) ile uyguladım...
5) #loreal truematch color concealer... under and inner eyes and eyelids...
kapatıcıyı hem göz altına üçgen şeklinde hem de göz kapaklarına ve gözün burun tarafına gelen iç kısmına nemli sünger ile uyguluyorum...
6) #benefit powder to set the concealer...
kullandığınız kapatıcı çizgilere dolmasın diye hemen sonrasında pudra ile sabitlemek önemli...
7) #handm nudes eyeshadow palette... applied to the crease and eyelids...
8) #avon eye pencils... navy (upper) and turquiose (inner)...
avon göz kalemlerinden lacivert olanı eyeliner gibi kullandım... turkuaz olanı ise alt ve üst göz içine uyguladım...
9) #loreal voluminous mascara...
10) #benefit powder to set the complexion makeup...
ten makyajını sabitlemek için bütün yüzüme hafifçe uyguladım...
11) #handm smoky eyeshadow palette... brown eyeshadow as bronzer for conturing...
12) #pastel blush...
hafif gülümseyerek allığı yanaklarıma uyguladım... fırça ile karıştırarak bronzer ile iyice bütünleştirmeye çalıştım... Eğer allık ve/veya bronzer'ın fazla kaçtığını düşünüyorsanız pudra ile üzerinden hafifçe tekrar geçip daha doğal bir görüntü elde edebilirsiniz...
13) #thebalm mary lou manizer highlighter... cheek bones, t-zone, cupid's bow, chin, and brow bones...
en sevdiğim adım :) aydınlatma... allığın üst hizasına gelecek şekilde yanakların en üst noktalarına, t bölgesine, dudağın üzerine (cupid's bow), çeneye ve kaş altı kemiklerine uyguladım...
14) #handmbrown smoky eyeshadow palette... brown eyeshadow to fill the brows...
kaşlarımdaki ufak tefek boşlukları kahverengi mat far ile doldurdum...
15) #mac brow set gel... to set the brows...
kaşların güzel bir şekilde gün boyu sabit durabilmesi için açık kahverengi kaş jeli ile sabitledim...
16) #flormar nude lipstick... #forever21 cream blush coral... for lips...
önce ten rengi (nude) tonlarda ruju sürdüm... sonra da açık mercan tonlarındaki hem allık hem ruj olarak kullanılabilen krem ürünü parmaklarımla nude rujun üzerine hafifçe uyguladım...
29 Mart 2014 Cumartesi
Az Yumurtalı Dukan Ekmeği
12 yk yulaf kepeği
12 yk yağsız süt (ben yağa çok takılmadığım için normal süt ile de yapıyorum)
6 yk yağsız yoğurt (yine normal yoğurt da olur)
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
Hazırlanışı
Kepek süt ile biraz bekletilir, sonra diğer malzemelerin hepsini eklenir ve karıştırılır. 160 derece fırında yaklaşık 45-50 dak pişirilir.
Az önce de belirttiğim gibi atakta olanlar için bu ölçüden 8 günlük (8 dilim) ekmek, seyirde olanlar için ise 6 günlük (6 dilim) ekmek çıkıyor... Tost makinesinde basıldığında da çok lezzetli oluyor... Çabuk bozulabildiği için buzlukta veya buzdolabında saklamanızı tavsiye ederim.
Aydınlatıcı/Highlighter
Şimdi gelelim pratik bir öneriye... Diyelim ki elinizde Mary Lou Manizer tarzı bir aydınlatıcı yok... Ama içinde hafif ışıltı bulunduran krem/somon tonlarında farlarınız var... Bu farlarınızı kullanarak da aydınlatıcı sürmüş etkisi yaratabilir, hem de ekstra masrafa girmeden bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz :)
Bende H&M'den aldığım far paletleri var mesela... Sabah onlara bakarken bu fikir geldi aklıma... Baktım rengi ve ışıltısı Mary Lou Manizer'a çok benzeyen farlar var elimde... Neden bunlar da kullanılmasın ki dedim ve yüzümün bir tarafına Mary Loumanizer'ı, diğer tarafına da bu bahsettiğim H&M far paletlerindeki farları uyguladım... İnanın ikisi arasında hiçbir fark yoktu... İster "NUDES eyeshadows by H&M" far paletinde ortada (soldan üçüncü) bulunan farı veya "SMOKY eyeshadows by H&M" paletinde en başta bulunan farı kullanabilirsiniz...
Son olarak fiyat analizi de yapalım:
H&M 5'li far paleti 10 TL civarında...
The Balm Mary Lou Manizer Aydınlatıcı 35 TL civarında...
Sağlıcakla kalın...
27 Mart 2014 Perşembe
Yeni Diziler
Malumunuz üzere dizi beklenen rating başarısını elde edemedi henüz... Verilen emeğe herkesin saygısı var ancak dizide yanlış giden birşeylerin olduğu açık... Çok durağan bir dizi olduğundan seyirci kaybediyor sürekli... Biz Kıvanç Tatlıtuğ hayranları olarak dizi iyi de kötü de olsa izleyeceğiz ama keşke rating olarak da hakettiği yerde olsaydı diye hayıflanmadan edemiyor insan... Sözün özü eğer böyle giderse Kurt Seyit ve Şura'nın da sonu İntikam gibi olacak... Kıvanç Tatlıtuğ'un hatırına devam edecek dizi... Ay Yapım nazara geldi sanırım :( Her zaman söylediğim ve inandığım gibi başroldeki oyuncuların kimyalarının tutması bir dizi için en önemli şeylerden biri bence... Farah Zeynep başarılı bir oyuncu olabilir ama kimya olarak tutmadılar bence Kıvanç ile... Kuzey Güney'deki Cemre vakası gibi oldu yani... Yada biz Beren Saat'ten sonra kimseyi yakıştıramıyoruz artık Kıvanç Tatlıtuğ'a :) O da olabilir bilemiyorum :) Bir yandan dizinin uyarlandığı kitabı da okuyorum ama bitiremedim henüz...
Şimdi gelelim Ay Yapım'ın yüzünü güldüren yeni bir diğer diziye... Kara Para Aşk...
Gerçi ratinglerini takip edemedim ama herkesin dilinde olduğundan ratinglerinin de iyi olduğunu tahmin ediyorum... Ben de çok beğendim diziyi... Engin Akyürek var diye kesin izleyecektim zaten de beğenmem de kaymağı oldu :) Son tarzı bir dizi, o sebeple de çok hoşuma gitti zaten... Haliyle dizi müzikleri yine Toygar Işıklı'ya emanet... Toygar Işıklı da gerilim sahnelerinde Son'da kullandığı aynı müzik temalarını kullanıyor... Erkan Can da var kadroda... Resmen Son'u izliyorum gibi...
Dizide Tuba Büyüküstün'ün kızkardeşi rolündeki Bestemsu Özdemir'e ayrı bir sayfa açmak istiyorum izninizle...
Ali Yörenç de Kara Para Aşk'ta tekrar arz-ı endem eden oyuncularımızdan :) Kendisini Kuzey Güney'den beri çok seviyoruz malum :) Yalnız söylemeden edemeyeceğim; ne kadar kilo almış Ali Yörenç... Madem yarıçıplak halleriyle arz-ı endam edecekti dizide, azıcık kilo verse iyiymiş... Ama merak etme biz seni kilolu da seviyoruz Ali :)
Ve son olarak Melis Birkan'ın dizisi ile bitireceğim yazıyı... Daha önce de yayınlanıp kaldırılan ama yapımcılarının tekrar gösterime verdiği dizi Aşk Dipten Gitmektir/Saklı Kalan...
Şimdilik bu kadar... Esen kalın efendim...